Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İbrahim-i Millet Nedir?...
İbrahim Milleti şudur: İbadeti, kapsamış olduğu tüm anlamları ile birlikte yalnızca Allah (Subhanehu ve Tealâ)’ya yapmak(3) ve şirkten ve şirk ehlinden -beraat- uzak olmak. **************************************************** (3) Kul, Allahu Teala’ya gerektiği gibi ibadet etmedikçe hiçbir şekilde şirk ve müşriklere karşı koyamaz ve onlardan uzak
Sayfa 12 - Beyaz Minare Kitap
Manu'nun gemisi
Eski zamanın büyük bilgesi Manu, Ganj kıyılarında dua ederken yanına ondan koruma isteyen küçük bir balık gelmiş, o da onu önündeki su kabına koymuş. “Ne istiyorsun?” diye sormuş Manu. Küçük balık kendisini büyük bir balığın kovaladığını ve ondan korunmak istediğini söylemiş. Manu balığı evine götürmüş ama sabah balık kaba sığmaz olmuş ve, “Ben artık bu kapta yaşayamıyorum,” demiş. Manu onu bir su deposuna koymuş ama ertesi gün balık depoya sığmaz olmuş ve orada yaşayamayacağını söylemiş. Manu da onu ırmağa geri götürmüş ama ertesi gün balık ırmağa sığmaz olmuş. Sonra Manu onu okyanusa götürünce balık, “Manu, ben evrenin Yaratıcısıyım, dünyayı sele boğacağım konusunda seni uyarmak için bu kılığa girdim. Bir gemi inşa et, ona her hayvandan birer çift koy ve aileni de al, sudan benim boynuzum çıkacak. Gemini ona bağla; sel dindiğinde dışarı çıkın ve dünyada çoğalın.” Dünya böylece sele boğulmuş ve Manu kendi ailesiyle birlikte her hayvandan birer çifti ve her bitkinin tohumunu kurtarmış. Tufan dindiğinde Manu gemiden çıkmış ve dünyada insanlar çoğalmış; ve hepimize “insan” (man) deniyor çünkü Manu’nun soyundan geliyoruz.
Reklam
Bir akşam, yemekten sonra, Bolu’ya girmiş olan Ethem’den bir telgraf aldık. Mustafa Kemal Paşa’dan, kendisinin idama mahkûm ettiği kimselerin listesine imzasını koymasını istiyordu. Ne yazık ki, listede Binbaşı Hüsrev’le Osman beyleri kurtaran Sefer ve arkadaşlarının isimleri de vardı. Ankara onları affettiğini bildirmiş olduğu için, bizler
Ah Fakir BABA ahhh ..
Son gecelerimizden birinde, benden türkü söylememi istedi. Saat onbire geliyordu. Elimi tuttu, “Allı Turnam’ı söyle” dedi. Şaşırdım. Hani öyle sürekli türkü söyleyen, sesi güzel biri de değilim. Başladım söylemeye. Uyuyor deyip susuyordum, elimi sarsıyor, devam ettiriyordu. Gün ağarmaya başladı, biz hâlâ türkü söylüyorduk. Artık gücümün tükendiğini hissettim, sustum. Elimi tekrar sarstı. Bu kez, biraz bezgin, “Aman Ormancı” diye başladım. Aklıma o geldi. A, bir baktım, arkamdan yineledi. Nasıl şaşırdım, nasıl sevindim. Meğer hepsini duyuyormuş. Tam o sırada, sabah nöbetini devralan hemşire, ilaçlarını getirmişti. Kadıncağız önce anlamadı, dua ediyoruz zannetti sanıyorum, girmedi. Kapıda beklemeye başladı. İşaret ettim, geldi. Bir baktım, onun da gözünde yaşlar.
Sayfa 191 - Evrensel Basım Yayın 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Kur'ân, Kıyam kitabıdır!
Kur’ân, Allah yolunda Ayakta duranların oturanlardan üstün olduğunu söyler. Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla malları ve canlarıyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. (4 Nisa 95) Kur’ân, Hz. Süleyman peygamberin ayakta, hayırlı bir
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Reklam
Sabah Akşam Hergün Okunacak Zikirler .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Akşam Namazının Sunnetinden Sonra Okunacak Duâ . أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
şöyleli bir ortamda Kur'an'ın yarısını hatmetmiş diğer yarısınıda gece hatmetmek üzere çayımı yudumluyorum ne kadar 1K üyesi varsa hepsine vallahi dua ettim sizde dua edinde çabuk sabah olsun 🙄
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça anın ve sabah akşam O’nun ismini yüceltin. O Allah ki sizleri karanlıklardan nura çıkarır ve melekleriyle sizlerin üzerinize yardımını ve rahmetini yağdırır. Çünkü Allah kullarına merhamet ile muamele edendir. İman edenler, Allah’a kavuşacakları gün selam hitabı ile karşılanacaklardır. Allah onlar için en güzel ödülü hazırlamıştır. Ey Peygamber! Biz seni şahit, müjdeci, uyarıcı ve Allah’ın izni ile insanlığı hidâyete çağıran ve etrafına ışık saçan bir davetçi olarak gönderdik. İşte senin bu davetini kabul eden iman ehlini Allah’tan gelecek büyük lütuflarla müjdele” (Ahzâb, 33/41 -47)
Sayfa 73 - Siyer
Geberiyorum ve ağlıyorum
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip kimsesiz biriydin bu
Reklam
Günümüz de bilinen ismi Akçaşehir Eskilerin tabiriyle Adışar veya Ağcaşar, koyunu, kuzusu, arpası, buğdayı, elması, beyaz kirazı ve kayısısıyla meşhur köyümüz... Çocukluğumun ilk dünyası, ilk gökyüzü, ilk adım attığım toprağı, ilk düştüğüm kuyusu, ilk hayvanlarla tanıştığım kümesi ve ahırı, ilk defa katıldığım düğünler, cenazeler. Sarı sıcak
Bal
Peygamber Efendimiz sav. buyuruyor: "- Üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti içmekte, kan aldırmakta ve dağlama yaptırmakta, fakat ben dağlamayı sevmem. Bal, bütün hastalıklara şifadır. Çünkü yetmiş peygamber onun şifası ve bereketine dua etmişlerdir. Yine Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyuruyor: "-Her ayın üç günü sabah bal yiyen kimseye büyük bir hastalık gelmez, felçten uzak kalır." Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor: Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurmuştur: "Bir kimse her ayda üç gün şafak vakti aç karnına bal yese o ay içinde hastalklarla ilgili belâlardan ve âfetlerden emin olur." Hadis-i Şerif
Bütün bu zaman boyunca beni nasıl bir güç ayakta tuttu bilmi­yorum. Ben de halkım gibiyim galiba, meşeden yapılma. Meşe eğilip bükülmez, kırılır. Bir de, neler olacağını önceden biliyor­dum. Aeneas'ın ölümüyle uzun süre yaşadım, sabah alacasında, geminin pruvasında dua ederek ve ümit içinde nehir yukarı bakar­ken ilk kez yüzünü gördüğüm günden itibaren. Üç yıl demişti şair. Tastamam üç yıl sürdü gerçekten de. Kaderin iplerini eğirip kesen o üç yaşlı kadın iplerin uzunluğunu tam ölçmüştü, milimi milimi­ne, ne uzun ne kısa. Yaz günleri de bizden olsun dememişlerdi.
Sayfa 228Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.