Bu sabah her yaprak ve dal, ışıltılı bir buz zırhıyla kaplıydı; açık tarlalardaki çimler bile sayısız elmas kolyeyle süslenmişti ve yolcunun ayağı dokunduğunda neşeyle çınlıyorlardı. Kelimenin tam anlamıyla mücevherlerin enkazı ve değerli taşların çarpışmasıydı. Sanki geceleyin yeryüzünün üst tabakası kaldırılmış ve lekesiz kristallerden oluşan bir yatak gün ışığına çıkmıştı. Her adımda, ya da baş sağa ya da sola eğildiğinde manzara değişiyordu. Opal, safir, zümrüt, yeşim, beril, topaz ve yakut vardı.Henry D. Thoreau, The Journal, 1837
“Gecenin nasıl bir kargaşadan ibaret olduğu önemsizdi, her zaman sabah olurdu.”
Sayfa 214·Kitabı okuyor
Reklam
Bir gece inanarak yattım ve ertesi sabah inancımı kaybetmiş olarak uyandım. Tanrı’ya üzgün olduğumu bile söyleyemedim çünkü o artık orada değildi.
Sayfa 230 - İthaki yayınları·Kitabı okuyor
Serriyyüs-Sekati buyurdu: "Allah'ı seven yaşar! Dünyaya meyleden şaşar! Ahmak bir kimse sabah ve akşam hiç uğrunda koşar. Akıllı o kimsedir ki, ayıplarını deşer!"
☆Gecenin nasıl bir kargaşadan ibaret olduğu önemsizdi,her zaman sabah olurdu.☆
Sayfa 214 - Eira·Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.