Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Sabah sabah sinir oldum. Şuraya bir şeyler yazardım da neyse
Durumu mesele etmeden ve ailesine belli etmeden, erkeklerle ancak başörtüsü takmayan kızlar yatabilirdi.
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
490 syf.
9/10 puan verdi
Sıcak Bozzzzzzzzzza!
Zamani acıları, yıkık dökük bir geçmiş, eski ve tutuklu aşklar, yıllanmış ev içi muhabbetler... Bir meşrubatçının dili, düşleyişi ve atlattıkları nasıl anlatılabilir ki! Kitaplarda ancak ve ancak son sınıf edebiyat öğrencileri ya da pedofili ya da ensest ilişkiler mi anlatılmalı! Kitaplar, her sabah önünden geçip bir "günaydın'ı" bile sakındığımız okul hademelerini, pencere dibinde Anadolu ajansından hiçbir fark gözetmeyen dedikoducu teyzeleri, deterjan kokusuyla bütün mahalleye samimiyet katan ipe yeni yeni asılmış çamaşırları da anlatırlar. İşte bu sıradanlığı içselleştirip hayattan yana o müthiş beklentilerinizi nispeten de olsa aza indirip hayal kırıklığı yaşamayın diye bu kitabı okumalı...
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,4bin okunma
490 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aşkta nasip mi niyet mi?
DİKKAT SPOİ İÇERİR! Sizlere oldukça severek okuduğum, hissi hala yüreğimde kalan bir kitabın yorumuyla geldim. Öncelikle bu kitap hem bir modern destan hem de yoğun bir aşkı barındırıyor. Orhan Pamuk bu kitabı 9 yıllık sürede yazmış. Kitapta en çok hoşuma giden şey her karaktere de söz hakkının tanınması ve olayları tek bir bakış açısı ile ele almaması. Bunu da ilahi bakış açısıyla yapıyor Orhan Pamuk. • Ana kahramanımız Mevlüt. Mevlüt çok şanssınız bir adam, başına çok kötü şeyler geliyor. Ancak Mevlüt ne olursa olsun mutlu bir insan ve iyi bir aileye sahip. Sabah yoğurt satıcısı akşam boza satıcısı. Bazen otopark bekçiliği yapıyor, tavuk pilav satıyor. Kısacası gelirini sağlayabilmek için ne gerekiyorsa yapıyor. Bu kadar aktif olsa bile ekonomik olarak hiç toparlanamıyor. • Aslında hikayemiz şöyle başlıyor: Mevlüt bir düğünde görüp beğendiği ismini bilmediği güzel gözlü kıza mektup yazıyor ve bu mektuplardan haberdar olan yakın arkadaşı bilerek o beğendiği kız yerine kızın ablasının ismini veriyor ve Mevlüt’ün Samiha’ya vurulup Rayiha’yı kaçırmasına vesile oluyor. Mevlüt bu durumu kabulleniyor ve uzun yıllar sonra karşısına çıkıyor bu imtihan. Rayiha’nın vefatıyla boşluğa düşen Mevlüt mektupları yazdığı Samiha ile evleniyor. Peki mutlu olabiliyor mu? Hiç sanmıyorum… Mevlüt ne yeni İstanbul’u eski İstanbul’a tercih edebiliyor ne de Rayiha’yı Samiha’ya… Mevlüt’ün hikayesini okuduktan sonra onun sorduğu soruyu tekrar ederken buldum kendimi… • Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir kısmeti mi? Çok güzel bir hayat hikayesi okudum arkadaşlar, hepinize gözüm kapalı öneririm…
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,4bin okunma
" Senin işe başlamanın şerefine tıraş oluyorum evladım", dedi babası bir sabah uykudan uyanan Mevlut'a. " Birinci ders: Yoğurt satıyor san, hele boza satıyorsan temiz olacaksın. Bazı müşteriler eline, tırnağına bakar. Bazısı gömleğine, pantolonuna, ayakkabına bakar. Bir eve giriyorsan, ayakkabını hemen çıkaracaksın, çorabında delik olmayacak, kokmayacak. Ama benim aslan oğlum, Melek ruhlu oğlum zaten mis gibi kokar, öyle değil mi?"
86 syf.
4/10 puan verdi
Öncelikle bu yorumu yazarın görmemesini umuyorum ve kitapla karşılaşma şeklimin ardından asıl düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Her zamanki yolumdan evime gelen otobüse binmek amacıyla üst geçide ulaşmışken bu zamanda kitap satmaya çalışan bir teyzeye denk geldim. Amacım kitaplara bi' göz atmaktı, meraklandırmıştı beni bu 30 kitap satmayı
Sevdaya Çağrı
Sevdaya ÇağrıOrhan Sebat · Hiç Yayınları · 20177 okunma
Reklam
Bizim askerler Başbakan Menderes'i henüz asmamıştı; o da sabah akşam İstanbul'da Kadillak arabasıyla geziyor ve yolunu kesen bütün eski evleri ve konakları yıktırıp geniş caddeler açtırıyordu.
ÇOK GÜZEL BİR AŞK HİKAYESİ KESİNLİKLE OKUNMALI.... Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez.... Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti
Sayfa 190Kitabı okudu
"Hayatın vereceği huzur ve güzellik ancak hayatından uzakta başka âlemleri düşlerken ortaya çıkıyordu."(Kafamda Bir Tuhaflık/ syf.120) O zaman biraz da sayfaları düşleyenlerle ve düşlenenlerle yaşansın güzellikler. Yaşansın ki sayfalara sığdırılamayan âlemlerdeki asıl karakterler gibi doğsun yarına sabah🙏🏻
YOL VE YORGUN GÖVDE "Eğer talihsizliklere saygı duymayı öğrenemeyeceksen, ne diye yollardasın? Ülkene dön ve modern insanlar gibi, yaşamın risklerine karşı maddi manevi tüm varlığını bir sigorta şirketine sigortalattır." Nerdeyse üç gündür bir yük kamyonunun kasasında süren yolculuğum, gün doğumuyla Jakarta'da sonlanmış, işlek
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.