Muhterem okuyucu kardeşim! Allah Teala hem bizleri hem de sizleri vakti değerlendirmeye , onu faydalı bir iş ve yararlı bir ilimle doldurmaya muvaffak kılsın. Bizleri zamanın ve hayatın kıymetini idrak eden, kendilerini ve milletlerini aldatmayan, Allah Teala'nın nefislerine ikram ettiği nimetleri heba etmeyen ve doğru yol üzere bulunan
Sayfa 105 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Almanca dil kursundaydım. Hoca çok disiplinli biriydi. Bilhassa zaman açısından hiç müsamahası yoktu. Bir hafta boyunca kimin ne kadar geç geldiğini tespit ediyor ve onları geç geldikleri toplam süre kadar sınıfta tutuyordu. Tabi bu durum, zaten kursa zor zaman ayırmış iş sahiplerinin hiç de hoşuna gitmiyordu. Bir gün haftalık cezası 18 dakika
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Tebessüm ettirdi :)
"Gece derim ki: "Sabahleyin erken kalkayım da güneşin doğuşunu seyredeyim." Sabah olur, gün doğar, ben hala yataktayım. Gündüz derim ki: "Gece olsun da, biraz ay ışığında gezineyim." Gece olur, ben odamdan dışarı çıkamam.
Sayfa 65 - Kızıl Panda Yayınevi Çev: (Ali Akyüz)
Küsüratlı saatler
Masasına gitti. Çantasından basılı bir broşür çıkardı. -Şuna bakınız lütfen, dedi. Bu bir tren tarifesiydi. Arkadaş göz ucuyla bakıp iade edecekti ki, "Hayır daha iyi tetkik etmenizi istiyorum." dedi. Trenlerin kalkış ve varış saatlerini tercüme ettirdi. Bunlar hep değişik ve karmaşık rakamlardı. Mesela kalkış saati 18:18'di,
Sayfa 103Kitabı okudu
“Almanca dil kursundaydım. Hoca çok disiplinli biriydi. Bilhassa zaman açısından hiç müsamahası yoktu. Bir hafta boyunca kimin ne kadar geç geldiğini tespit ediyor ve onları geç geldikleri toplam süre kadar sınıfta tutuyordu. Tabi bu durum, zaten kursa zor zaman ayırmış iş sahiplerinin hiç de hoşuna gitmiyordu. Bir gün, haftalık cezası 18 dakika
Nedense tebessüm ettirdi...
Ceketini giyip ayakyoluna girdi. "Kötü yazarın yasak bölgesi. Neydi o kaldırıp attığım dünkü kitap! Adam sabah kalkıyor, yüzünü yıkıyor, parkta oturuyor, yemek yiyor, sevgilisiyle dolaşıyor, gecenin bir vakti evine gelip yatıyor. Hiç mi çişi gelmedi? İnanılacak şey değil. Parktayken sıkışmış, gövdesi kalın bir ağaca yanaşmış, kimse geliyor mu diye yanına yöresine bakındıktan sonra ağacın dibine işemiştir."
Sayfa 17 - C.Kitabı okudu
Reklam
Sabah Sabah Tebessüm Ettirdi:)
“Morgda mesai kaçta başlıyor?” Adam “Hasbünallah” deyip duruyordu. Cevabı şaşkıncaydı: “Morgdakiler mesaiden düşmüştür efendim, çalışmazlar!”
Sayfa 274 - undefined