"Her sene üç dört ay köylerde kasabalarda dolaşarak onların arasına katılıyor,ancak o zaman sahiden yaşadığımı,sahiden yaşayan insanlar arasında olduğumu fark ediyor ve senenin diğer aylarında bundan kuvvet alarak çalışıyordum.Yollarda şoförlerle,hanlarda köylü kadınlarla,kasabalarda ve şehirlerde işçilerle,Köy Enstitülerinde,içlerindeki o tükenmez hazineyi dışarıya vurabilmek imkanını bulmuş çocuklarla haşır neşir oldukça,kafamda ümitler beliriyor,onlara hizmet edebilmek isteğim dayanılmaz şekilde artıyordu.Ama bütün bu sevdiğim insanların kültür ve sosyal seviyeleri,içinde bulunduğumuz dünya ile kıyaslanamayacak kadar geri idi."
İlköğretim seferberliği yapıldı. Memleketi kalkındıracak tek yol budur, dendi. Köy Enstitüleri’nde sahiden uyanık gençler yetiştirilecekti. Ümit verici adımlar atılmıştı. Bir de baktık, bu kültür yuvaları, eski medreselere rahmet okutan bir yobazlık baskısı altına alınıyor.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Yollarda şoförlerle, hanlarda köylü kadınlarla, kasabalarda ve şehirlerde işçilerle, köy Enstitülerinde, içlerindeki o tükenmez hazineyi dışarıya vurabilmek imkanını bulmuş çocuklarla haşır neşir oldukça, kafamda ümitler beliriyor, onlara hizmet edebilmek isteğim dayanılmaz şekilde artıyordu. Ama bütün bu sevdiğim insanların kültür ve sosyal seviyeleri, içinde bulunduğumuz dünya ile kıyaslanamayacak kadar geri idi.
Sayfa 96 - Yapı Kredi Yayınları 13. BaskıKitabı okudu
·
Puan vermedi
Michel de Montaigne (1533-1592): "Kendini tanı" ve "Ne biliyorum?" gibi temel sorularla yola çıkarak bir insanda insanlığın bütün hallerini yoklayan "deneme" türünün isim babasıdır. 1571`de kitaplarıyla birlikte çiftliğine çekilmesiyle başlayan bu yaratıcı süreç, Montaigne`i önce okuduklarıyla ilgili notlar almaya itmiş, aynı notlar zamanla Denemeler`i (1580) oluşturmuştur. Sabahattin Eyüboğlu çevirileri de, 1940`daki ilk baskısından 1970`deki halini alana dek her defasında yeni parçalar eklenerek bir anlamda yapıtla benzeri bir yol izlemiştir. Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973): Hasan Ali Yücel`in kurduğu Tercüme Bürosu`nda görev aldı. İÜ Edebiyat Fakültesi`nde Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde öğretim üyesi olarak çalıştı. Köy Enstitülerinde dersler verdi. Yazdığı pek çok kitabın yanı sıra Shakespeare, Montaigne, Platon, Hayyam gibi pek çok önemli yazar ve düşünürün eserlerini çevirdi.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,3bin okunma
Laik Eğitimin Gericileştirilmesi ve Köy Enstitüleri
Sabahattin Ali, 1946 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne geliyor ziyarete. Devlet tiyatrolarının kurucusu, Hitler Faşizminden kaçan demokrat Alman tiyatrocu Karl Ebert’e tercümanlık yapmak üzere birlikte geliyorlar. Ama Sabahattin Ali, Karl Ebert’ten çok daha fazla ilgi görüyor. Tabiî S. Ali, yazar, şair, konservatuarda hoca. O bakımdan
264 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Köy Enstitülerini merak edenlere
Yönetimi kendi eline almış, ülkenin bağımsızlığını sürdürecek tek gücün, ulusun egemenliği olduğunu anlamış ve bunu bizzat yaşamış bir halk var.Bunu devam ettirecek , bu ülkeyi yönetecek, ileriye götürecek nesiller yetiştirmek gerekiyordu. Cumhuriyeti, değerlerini halka benimsetmek gerekiyordu. Bunun en temel ve etkili yolu, toplumsal değişim ve
Köy Enstitüleri Dosyası
Köy Enstitüleri DosyasıAhmet Özgür Türen · Destek Yayınları · 2018437 okunma
Reklam
Kenan Öner, Sabahattin Ali'nin Hasan Âli Yücel tarafından korunduğunu ileri sürüyor ve şu suçlamayı yapıyordu : «Moskova'da neşrolunan (Yeni Zamanlar) mecmuasının son nüshasında Türkiye'ye dair bir yazı vardır: Türk köylüsü açtır, sefildir, yolsuzdur, mektepsizdir, ışıksızdır; Türk köylüsü mağaralarda, ağaç kovuklarında yaşayan dünyanın en iptidai insanlarıdır, vesaire. Rus mecmuasına bu yazıyı ilham eden kimdir bilir misiniz? 'Türk muharrirlerden Sabahattin Ali. Ruslar, Sabahattin Ali'nin kitaplarını okuyarak Türk köylüsünü yukarıdaki kelimelerle tasvir ediyorlar. Hiçbir Rus mecmuası bize Rus köylüsü hakkında böyle bir fikir vermedi. Çünkü onlar komünist olmadan Rus olduklarını bilecek kadar münevverdirler. Sonra bu çeşit yazıları yazan adamları beslemek için kurulmuş bir maarif bakanlığı da yoktur.» Hasan Âli, hem Köy Enstitülerinde komünist örgütlenmelere izin vermiş; hem de okullarda ve üniversitede komünist öğretim üyelerini korumuştur. Kenan Öner bu savdadır.
Köy Enstitüleri Hakkında;
"İlköğretim seferberliği yapıldı. Memleketi kalkındıracak tek yol budur, dendi. Köy Enstitülerinde sahiden uyanık gençler yetiştirilecekti. Ümit verici adımlar atılmıştı. Bir de baktık, bu kültür yuvaları, eski medreselere rahmet okutan bir yobazlık baskısı altına alınıyor."
Köy Enstitüleri üzerine yazılan kitaplar.
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963 2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi 3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi 4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
1) KÖY ENSTİTÜLERİ MESELESİ
Kimine göre Türk aydınlanması kimine göre fitne çukuru. Ama herkesin hemfikir olduğu bir gerçek varsa o da Köy enstitülerinin Türk Tipi olduğu ve çok sayıda başarılı insan yetiştirdiğidir. 17 Nisan 1940 yılında kurulan, Köy Enstitüleri’nin kuruluşundan bu yana 79 yıl geçti.Cumhuriyet çocuklarıydı onlar. Tarıma, bilime, üretime en çok da
Reklam
Yollarda şoförlerle, hanlarda köylü kadınlarla, kasabalarda ve şehirlerde işçilerle, Köy Enstitülerinde, içlerindeki o tükenmez hazineyi dışarıya vurabilmek imkanını bulmuş çocuklarla haşır neşir oldukça, kafamda ümitler beliriyor, onlara hizmet edebilmek isteğim dayanılmaz şekilde artıyordu.
Sayfa 96 - YKY, 12. Baskı, Belge 26Kitabı okudu
Bir yandan gazete yayımlanırken diğer yandan da mahkemeler sürmektedir. Bu sıralarda Markopaşa aleyhine gösteriler de yapılmaya başlanmıştır. Dönemin diğer gazetelerinde, satıcılardan aldıkları Markopaşa'ları yırtan yurttaşlardan söz edilmektedir. Eskişehir'de Markopaşa'yı getiren Toros Ekspresi'ne saldırı girişimi olur (Cumhuriyet ile Ulus,
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.