Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Moskofçulara müsâmaha mı? Asla! Müsâmaha şuurlu bir gaflettir ve şuurlu olduğu için de gafletten çok ihânete yakındır. Moskofçuların niçin resmi görevlere alındığını sorduğumuz zaman: “Artık tövbekar oldular” diye cevap veriyorlar, inanmak doğru değil dediğimiz zamanda “Vatan çocuklarını kaybedemeyiz” vecizesiyle mukâbele ediyorlardı. Ah, bu tövbekar fahişeleri, ailenin “harim-i ismeti”ne sokan büyük hoşgörü!... Ah bu safça inanış veya umursamayış! Tövbekar olmuş vatan çocuğu (!) Sabahattin Âli’nin âkıbetini gördüler. Üç ay hapse girmemek için Bulgaristan’a kaçıyordu. Marksist düşünceli, fakat vatansever (!) bir Türk (!) şâiri (!) diye kampanya açılarak ve başta büyük vatansever insan (!) Ali Fuat Başgil’inki olmak üzere imzalar toplanarak hapisten çıkarılan Nazım Hikmet’in hemen Rusya’ya kaçarak ve Lehçe bir soyadı alarak geberinceye kadar Türkiye aleyhinde “Bizim Radyo”dan neler söylediği, elbette unutulmamıştır.
Tarihin Barışmaz DüşmanlarıKitabı okudu
260 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Türkiye tarihiyle ilgili sağ-sol çatışması genelde insanların 1970'li yıllarda yaşanan halka kadar inen sert gerilimler, ölümler ve 1980 darbesiyle biten süreci anımsatır. Ancak bu romandaki sağ-sol çatışması 1930'lu yılların sonu ve 1940'ların başlangıcından bahseder. Dönemin aydınlarının (Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, nihal atsız) birbirlerini komünist, solcu, sağcı ve aşırı ırkçı oldukları için suçladığı bir zamanda romanın baş karakteri Mustafa Ural'da kendini bu çatışmada bulur. Aslında Mustafa Ural, kitabın yazarın Rıfat Ilgaz'ın kendisidir. Kitapta kendi hayatının geçirdiği evreleri de anlatan Ilgaz, II. Dünya savaşı dönemi Türkiye'sinin panoramasını okuyucuya aktarmaktadır. Öyle ki hepimizin olmazsa olmazı çay konusunda bile ülkede bir kıtlık vardır ve çayı herkes içemez bunun yerine ülkede ıhlamuru kaynatıp içmek moda olmuştur. Rıfat Ilgaz'ın akıcı bir uslupla II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin siyasi durumunu anlattığı Karartma Geceleri kitabını öneririm, iyi okumalar dilerim.
Karartma Geceleri
Karartma GeceleriRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 20174,435 okunma
Reklam
İşte "İçimizdeki Şeytan" adlı romanıyla milliyetperverliği kötülemeğe ve Türkçüleri fena göstermeye yeltenen Sabahattin Ali böyle birisidir. Yani o bizim içimizdeki şeytanlardan birisidir. Zavallı ve saf bir şeytan...
Sabahattin Ali hakkında diyor
Genç olduğu için bir takım arzular duyuyor, etrafında muvaffak olanları görüyordu. Fakat kendisinde, kendi tâbiri ile söyleyeyim, "kadınları cezbedecek hiçbir şövalye tarafı bulunmadığı için" hiçbir kadın onunla arkadaş olmak istemiyordu. Zavallı Sabahattin! Bundan o kadar üzgündü ki kadınlarla ebediyen anlaşamayacağına dair bir manzume bile yazıp Türk Ocağında okumuştu. Bu manzume "dudaklarım bir kadın dudağına değmedi" diye bitiyordu. Kadınlara karşı kendisini küçük görmekten olacak, yaşça kendisinden aşağı olanlara bile abla diye hitap eder, onlara hep ruhunun sonsuz, engin ızdırabını anlatırdı.
-Evet, övünerek söylüyorum ve tekrar ediyorum: Irkçı, Türkçü ve Turancı olduğum için - Sabahattin Ali'nin iftiralarına cevap vermek lüzumunu duyuyorum.
160 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Məktubların İncə Dünyası
Bəzən düşünürəm ki, biz kitabları yox, kitablar bizi seçir. Nə qədər fərqli oxuma siyahımız olsa da, heç gözləmədiyimiz anda heç gözləmədiyimiz kitablar qarşımıza çıxa bilir. Bir də görürük ki, oxumağı planlaşdırdığımız kitab qalır bir kənarda, keçirik "bizi seçən kitab"ı oxumağa.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum Filiz
kitabı da mənim üçün belə əsərlərdən biri oldu.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,3bin okunma
Reklam
Cumhuriyet döneminin Türk edebiyatcısı
Eğridere'de doğan Sabahattin Ali, ilk hikâye ve şiir denemelerine Balıkesir'de başladıktan sonra İstanbul'daki edebiyat öğretmeni Ali Canip Yöntem'in desteğiyle ilk kez Akbaba ve Çağlayan dergilerinde şiirlerini yayımladı. Anadolu'da kısa süre öğretmenlik yaptıktan sonra Türk devleti tarafından dil eğitimi için Almanya'ya gönderildi. Türkiye'ye döndüğünde Almanca öğretmeni olarak göreve başlasa da önce komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla bir süre tutuklandı, ardından ise Türk devlet yöneticilerini eleştirdiği iddiasıyla tekrar tutuklandı. Bu dönemde memurluktan ihraç edildi ancak Atatürk hakkında yazdığı bir şiirden dolayı yeniden devlet kurumlarında görevlendirildi. Ayrıca kendisine yüklenen sosyalist algısını kırmak için de Esirler adlı bir oyun kaleme aldı. Hayatının son yıllarında Türk milliyetçileriyle yaşadığı tartışmalarla da öne çıktı, özellikle Türkçü-Turancı yazar Nihal Atsız ile yaşadığı gerilim giderek artarak Irkçılık-Turancılık Davasının bir parçası oldu. Bu dönemde Aziz Nesin'le beraber çıkardığı Markopaşa dergisinde siyasileri eleştirmesi yüzünden çeşitli davalarla uğraşmak zorunda kaldı. Hakkındaki davaların aleyhinde seyrettiği bir dönemde Türkiye'den ayrılmak istedi ve Bulgaristan sınırını geçmek isterken kendisine kaçma girişiminde rehberlik eden Ali Ertekin tarafından milliyetçi gerekçelerle öldürüldü
2022'de bitirdiğim kitaplar, Hayvan Çiftliği - George Orwell Z Vitamini, Dalkavuklar Gecesi - H. Nihal Atsız Uzun Hikaye - Mustafa Kutlu Çile - N. Fazıl Kısakürek Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali Bunu Herkes Bilir - Emrah Safa Gürkan Kelile ve Dimne - Beydeba Gülistan - Sadi-i Sirazi Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu Don Kişot -
Sabahattin Ali meydan okuyordu : Vatan aleyhinde tek satırım bulunursa davamdan vazgeçer, ömrümün sonuna kadar yazı yazmamaya söz veririm. Nihal Atsız, savunmasında Sabahattin Ali'nin öykülerinden örnekler veriyor ve yazarın öykülerinde «Köy halkının sermayedarlara köle olduğunu» anlattığını ileri sürüyordu.
Nihal Atsız, bu broşürde Sabahattin Ali'nin Atatürk'e hakaretten mahkûm olduğunu da anlatır. Atsız'ın kendisi de Atatürk ve çevresini eleştiren «Dalkavuklar Gecesi» adlı bir kitap yayınlayacak ve Sabahattin Ali ve Nihal Atsız davasındaki avukatı Hamit Şevket İnce, bu romanı okuduktan sonra Atsız'ın avukatlığından çekilecekti.
Reklam
Nihal Atsız, Sabahattin Ali çatışması büyük ses getirmişti. 19 Mayıs törenlerinde, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü konuya değindi ve verdiği nutukta "Turancılık fikri, son zamanların zararlı ve hastalıklı gösterisidir" dedi. Bir hayli ağır yüklendi İnönü Atsız ve arkadaşlarına. Bunun tabii ki bir sonucu olacaktı. Turancıların ileri gelenleri derhal yakalanıp tekrar yargılandı. "Irkçılık-Turancılık Davası" diye adlandırılan mahkemelerin sonucunda, Atsız altı yıl beş ay hapse mahkûm oldu. Sabahattin Ali'nin merkeze konulduğu ama asıl hedefin ülkenin aydınları olduğu saldırı, devlet eliyle ve çok sert bir şekilde durdurulmuştu.
Sayfa 260 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
Sabahattin Ali'nin notlarında Nihal Atsız
Nihal Atsız Haşin, sert görünüşü altında altın gibi bir kalbi ve ismi gibi kadın olan bir ruhu vardır... Müthiş Türkçüdür. Kendisine mektepte bu hasletinden dolayı hep "Oğuz Beyi" derdik. Aşık olmayı budalalık telakki eder, fakat âşık olmaktan hiç geri kalmaz...
Sayfa 143 - Yapı Kredi Yayınları
Sabahahattin Ali'den Atsız'a Şiir
Mektepde aceb kim tanımaz Mîr-i Nihâl'i Bâzusu kavî Türkçülüğü hayli yamandır Almıştır Oğuz Beyliği fermânını lakin Öz kendini farzetti Hülâgû-yı zamandır Âşıklığı reddeyledi âşıklara güldi Hey yavrucuğum gel de benim şapkamı kandır Bir kerre nazar kılsa tanır esnâfı esnâf Âşık değilim ben diyerek eyleme boş lâf
Sayfa 134 - Yapı Kredi Yayınları
Tarihin Barışmaz Düşmanları
Tövbekar olmuş vatan çocuğu (!) Sabahattin Âli'nin âkıbetini gördüler. Üç ay hapse girmemek için Bulgaristan'a kaçıyordu. Marksist düşünceli, fakat vatansever (!) bir Türk (!) şâiri (!) diye kampanya açılarak ve basta büyük vatansever insan (!) Ali Fuat Başgil'inki olmak üzere imzalar toplanarak hapisten çıkarılan Nazım Hikmet'in hemen Rusya'ya kaçarak ve Lehçe bir soyadı alarak geberinceye kadar Türkiye aleyhinde ?Bizim Radyodan neler söylediği, elbette unutulmamıştır.
Sayfa 67 - Ötüken Neşriyat 22.basımKitabı okudu
775 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.