Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yıkıcı hayatlar.
Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret olmadan tek adım atılamayacak tehlikelerin içine sokar insanı. Acıya beklenmedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir.
Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden
"Geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kalabildiğime hâlâ şaşarım. " diyor Frank Mccourt...
Ne kadar kötü çocukluk geçirebilir ki?
Doğduğu günden beri çalışmayan baba, çocukları için endişelenen bir anneye sahip Frank Mccourt. Babası hiç çalışmaz, zar zor bir iş bulur 1 hafta çalışır, haftalığını alır ( çocuklar artık
Bir babaya aşağıdaki dizeleri yazdırmış bir hayat: "Sabahları hasta uyanmanı istiyorum. Hastaysan eğer yaşıyorsun demektir." Kitabı her elime aldığımda o sözü okurdum ve her okuduğumda bir yumruk boğazıma düğümlenirdi. Hala kitabı gördüğümde o dizeler gelir aklıma ve yumruk yerini alır.
Belki sizin de başınıza gelmiştir sabah çok önemli birisiyle buluşacaksınızdır uzun zamandır görmediğiniz ama çok sevdiğiniz arkadaşınız veya sevgiliniz yada sizin için çok önemli bir sınav vardır sabah akşam uyumaya çalışırsınız uyuyamazsınız sabah geç kalmamak için alarmlar kurarsınız ve size de oldumu bilmem ama bana öyle günlerde olur saat 3'e 4'e kadar uyuyamam sabah 7 gibi de kalkmam gerekir ve ben alarmlardan önce uyanmış ve uykumu almış olurum çünkü beyin ciddi manada öyle büyük bir eserdir ki yönetmeyi ögrendikçe aslında ne kadar azını kullanmaya başladığımızı farkederiz.Bizim asıl sorunumuz uyku değil ,eğer uykunuzu kaçıracak bir amacınız varsa uzmanların dediği yetişkin insan 6-8 saat uyumalı sözü saçmalıktan ibarettir bizim asıl sorunumuz uykumuzu kaçıracak bir hedefimizin olmamasıdır hatta ertesi gün alacağımız sorumluluklardan kaçmak için bir çaredir uyku bizim için bu yüzden sabahları uyanmayı istemeyiz.Oysa tatil günleri başka bir işimiz yoksa genelde hep erkenden uyanırız çünkü o gün bi sorumluluğumuz yoktur.
Firmin bir fare,büyük ailenin en küçük faresidir. Çok kardeş arasında büyümesine rağmen onlar gibi uyanık olamadı. Annesi ve kardeşleri yuvalarını terk ettikten sonra Firmin hala devam ediyordu kitapçı dükkanın tavanında yaşamaya. Kitapçı Norman onu yardımçı olarak alır diye hayaller kuruyordu. Sevgi ile takip ediyordu Normanı; sabahları kahve eşliğinde gazete okumaları sonra da müşterilerle karşılıklı sohbet edip istedikleri kitapları bulmaya yardımcı oluyordu. Ama hayat, farenin hayatı olsa bile, pürüzsüz geçmez...
''Ne okuyayım?'' diye soranlara ''Firmin'' tavsiye ediyorum. Firminin hayat hikayesi ile beraber bir çok kitapların hikayeleri, kitaplarda geçen olayları ve kahramanlarını anlatıyor yazar.
Ayrıca espirli anlatımı sayesinde insanları tanıma yönünde püf noktalarının olması eserine farklı tadı vermiş oldu.
Derya Berber Tali ye teşekkür ediyorum beni bu kitabı ile tanıştırdığı için.
Öncelikle hayal kırıklığına uğratmadığı için ayrıca bir memnunum bu kitaptan. Çünkü ne zaman bir kitabı çok okumak istesem, gidip gelsem etrafında, elime alsam defalarca bu isteğim çoğunlukla hayal kırıklığı ile noktalanıyor.
Kitap şan, şöhret umurunda olmayan eserlerini yayınlamayı reddeden çok iyi bir viyola sanatçısını ve kendisiyle tam tersi özelliklere sahip öğrencisini anlatıyor. Benim de çok sevdiğim bir insan tipi.
Attığımız her adımı yayınladığımız, duyurduğumuz bir şeyleri yapmaktan aldığımız zevklerin insanların beğenisiyle orantılı olduğu şu günler için ne yazık ki çok çok uç bir örnek kahramanımız. Zaten hikaye de 17. yüzyılda geçiyor. Kitabı çok beğendim. Filmi de çekilmiş bakalım o nasıl ?
