Not: Bu ileti eserleri orijinalinden ve sonrasında Türkçe çevirilerinden okuyan insanların görüşlerinin derlenmesiyle yazılmıştır. Sonrasında sitedeki okurların katkıları eklenmiştir.
Günlerdir çevirmenlerin dünyasına daldım ve haklarında o kadar çok şey okudum ki beynimden dumanlar çıkıyor. Yabancı dilde yazılmış eserlerde en rahatsız olduğum
(İncelemeyi yazmadan önce kitabın aklımda kalan bölümleri dışında bazı yerleri tekrar gözden geçirdim ve buradaki incelemelerin tamamını okudum. Çamur atanlar hemen hemen aynı çıkarımlarla birbirlerini tekrar etmişler.)
Yazmaya 14 yaşında başlayan Şule Yüksel Şenler, bazı arkadaşlarının etkisiyle namaza başlayan abisi Üzeyir Şenler'in
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
Bir Ayet
Asra yemin ederim ki, İnsan gerçekten ziyandadır. Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır.
(Asr, 103/1-3)
Bir Hadis
Resûlüllah (s.a.s.) şu yedi şeyi emretti: Hastayı ziyaret etmek, cenazeyi (kabre kadar) takip etmek, aksırana Allah'tan rahmet dilemek, zayıfa ve mazluma yardım etmek, selâmı yaymak ve yemin edenin yeminini tasdik etmek.
(Buhârî, "İsti'zân", 8)
Bir Dua
Kalpleri yönlendiren Allah'ım! Kalplerimizi Sana itaate yönelt.
(Müslim, "Kader", 17)
Ağrıdağı Efsanesi, bitirmiş olduğum ilk Yaşar Kemal kitabı oldu. Yaşar Kemal öyle bir yazar ki, biraz kitaplara ilginiz varsa, okumasanız bile orada bir Yaşar Kemal olduğunu bilirsiniz. Sadece ismen değil, derdinin ne olduğunu da bilirsiniz. Zenginliğe, ağalığa ve zulme karşı mazlumların yanında bir Anadolu insanı gözüyle olaylara baktığından
1. And olsun bu beldeye,
2. Ki sen bu beldedesin,
3. Ve and olsun babaya ve ondan meydana gelen çocuğa,
4. Biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.
5. İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
6. “Pek çok mal harcadım” diyor.
7. Kimse onu görmedi mi sanıyor?
8. Biz ona iki göz vermedik mi?
9. Bir dil ve iki dudak,
10. Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) gösterdik.
11. Fakat o, sarp yokuşu aşamadı.
12. O sarp yokuş nedir bilir misin?
13. Köle azat etmek,
14. Veya açlık gününde yemek yedirmektir,
15. Yakınlığı olan bir yetime
16. Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula.
17. Sonra iman edenlerden, birbirlerine Sabri tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır.
18. İşte bunlar sağdakilerdir.
19. Ayetlerimizi inkâr edenler ise işte onlar soldakilerdir,
20. Cezaları, kapıları üzerlerine sımsıkı kapatılmış bir ateştir.
(Beled suresi)
Hayal mi gerçek?
Gerçek mi hayal?
İkisi de mi gerçek?
İkisi de mi hayal? . . .
Hem gerçeği hem hayali muallakta bırakan bir obsesif şüphenin romanı:
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör