Saçlarda Bir Yarımküre
Yelken ve serenlerle dolu koca bir düş var saçlarında; meltemi beni güzelim iklimlere, uzamın daha mavi, daha derin olduğu, havanın meyvelerle, yapraklarla, insan derisiyle kokulandığı iklimlere götüren büyük denizler var saçlarında.
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları...
Sayfa 35 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
17. Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada. Saçlarında tüm gördüklerimi, tüm duyduklarımı, tüm işittiklerimi bir bilseydin! Başka insanların ruhu ezgiler üzerinde nasıl dolaşırsa, benim ruhum da koku üzerinde öyle dolaşır. Yelken ve serenlerle dolu koca bir düş var saçlarında; meltemi beni güzelim iklimlere, uzamın daha mavi, daha derin olduğu, havanın meyvelerle, yapraklarla, insan derisiyle kokulandığı iklimlere götüren büyük denizler var saçlarında. Saçlarının okyanusunda, içli şarkılar, her ulustan, güçlü insanlar, sonsuz sıcaklığın yan gelip yattığı, uçsuz bucaksız bir gök üzerinde ince ve karışık yapıları oymalar gibi beliren, biçim biçim gemiler kaynaşan bir liman görüyorum. Saçlarının okşamalarında, güzel bir geminin kamarasında, bir divan üstünde geçmiş, çiçek saksılarıyla serinlik verici testiler arasında limanın fark edilmez yalpasıyla ığralanmış uzun saatlerin bezginliğini yeniden buluyorum. Saçlarının kızgın ocağında, afyonla, şekerle karışmış tütün kokusunu çekiyorum içime; saçlarının gecesinde, sıcak ülke göklerinin sonsuzluğunu parıldar görüyorum; saçlarının incecik tüylü kıyılarında, katranın, miskin, hindistancevizi yağının birbirine karışmış kokularıyla sarhoş oluyorum. Bırak da uzun uzun ısırayım ağır ve kara örgülerini. Ele avuca sığmaz, ferman dinlemez saçlarını dişlediğim zaman, anıları yer gibi oluyorum.
Sayfa 34 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada…
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
Reklam
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun süre içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun,uzun, uzun süre icime çekeyim saçlarının kokusunu,bir kaynağın sularına yüzünü daldıran susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine,hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Saçlarda Bir Yarımküre
“Bırak da uzun, uzun, uzun süre içine çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, hoş kokulu bir mendil gibi elimle sallayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada.”
128 syf.
·
Puan vermedi
Buodelaire’in şiiri düz yazıya dönüştürdüğü enfes bir kitap. Kitabın ilk ve son cümleleri kitabın gidişatını anlamak için yeterli; “...bu yapıtta her şey aynı zamanda hem baş, hem de kuyruktur tersine, almaşık ve karşılıklı olarak” “...yazık ki anlamaz bunu bayağı inançsızlar” Kitabı okurken aşağı yukarı 30 sayfada bir okuduklarımı düşünüp özümsemek için kendime mola tanımam gerekti. Kitabı bitirdiğinizde elinizde baştan sona bir hikaye değil, detaylıca görülen bir Paris resmî ve dünyaya bazen baştan bazen sondan bakmanızı sağlayacak düşünce nüveleri kalıyor. Saçlarda Bir Yarımküre,Yolculuğa Çağrı, Yoksulun Oyuncağı, Perilerin Armağanları ve Ay’ın İyilikleri hem betimlemeleriyle hem de akışlarıyla beynime kazınma isteği uyandırdılar bende. Tahsin Yücel çevirisi olması da ayrı bir tad katıyor kitaba.
Paris Sıkıntısı
Paris SıkıntısıCharles Baudelaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,139 okunma
Reklam
Saçlarda Bir Yarımküre
Bırak da uzun, uzun, uzun zaman içime çekeyim saçlarının kokusunu, bir kaynağın sularına yüzünü daldıran bir susuz adam gibi yüzümü daldırayım içlerine, kokulu bir mendil gibi elimle sallayayım onları, sallayayım da anılar silkelensin havada. Saçlarında bütün gördüklerimi, bütün duyduklarımı, bütün işittiklerimi bir bilseydin! Başka insanların ruhu ezgiler üzerinde nasıl dolaşırsa, benim ruhum da koku üzerinde öyle dolaşır. Yelkenlerle, serenlerle dolu bütün bir düş var saçlarında; meltemi beni güzelim iklimlere, uzayın daha mavi, daha derin olduğu, havanın meyvelerle, yapraklarla, insan derisiyle kokulandığı iklimlere götüren büyük denizler var saçlarında. Saçlarının okyanusunda, içli türkülerle, her ulustan, güçlü insanlarla, sonsuz sıcaklığın yangelip yattığı, uçsuz bucaksız bir gök üzerinde ince ve karışık yapıları oymalar gibi beliren, biçim biçim gemilerle kaynaşan bir liman görüyorum. Saçlarının okşamalarında, güzel bir geminin kamarasında, bir divan üstünde geçmiş, çiçek saksılarıyla serinlik verici testiler arasında limanın fark edilmez yalpasıyla ığralanmış uzun saatlerin bezginliğini yeniden buluyorum. Saçlarının kızgın ocağında, afyonla, şekerle karışmış tütün kokusunu çekiyorum içime; saçlarının gecesinde, sıcak ülke göklerinin sonsuzluğunu parıldar görüyorum; saçlarının ince ince tüylü kıyılarında, katranın, miskin, hindistan cevizi yağının birbirine karışmış kokularıyla sarhoş oluyorum. Bırak da uzun uzun ısırayım ağır, kara örgülerini. Ele avuca sığmaz, ferman dinlemez saçlarını dişlediğim zaman, anıları yer gibi oluyorum.
Saçlarda Bir Yarımküre
"Yelken ve serenlerle dolu koca bir düş var saçlarında; meltemi beni güzel iklimlere, uzamın daha mavi, daha derin olduğu, havanın meyvelerle, yapraklarla, insan derisiyle kokulandığı iklimlere götüren büyük denizler var saçlarında."
Resim