640 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Kitap boyu çok saçma konu ya olur mu öyle şey falan diye gidiyodum ama okadar zorlamama rağmen bayılarak okudum. Hatta bir günde en fazla sayfa rekorumu kırdığım kitap. Bir Olasılıksız değil kesinlikle ama kesinlikle bu da çok iyi.
Empati
EmpatiAdam Fawer · April Yayıncılık · 201932.6k okunma
328 syf.
7/10 puan verdi
Şiddetli bir çocukluk geçirmiş Bianca, artık 23 yaşına gelmiş bir kabin görevlisidir. En yakın arkadaşı Stephan bir homoseksüeldir ve Bianca'nın sahip olduğu tek ailedir. James ise yaşı belirsiz oteller sahibi milyarder çocuğumuz... O da ailesini 13 yaşında trafik kazasında kaybetmiş. Adam tam bir BDSM'ci. Bunun neden kaynaklandığını da ailesinin
Uçuşta
UçuştaR. K. Lilley · Aspendos Yayıncılık · 2014429 okunma
Reklam
463 syf.
7/10 puan verdi
başta okumaya başladığımda bu kadar övgüyle bahsedilen kitap bumu dedim hani hep oskar ödülü alan saçma bir konusu bile olmayan kimsenin bir şey anlamadığı ama aptal gibi gözükmemek için anlamış hatta bayılmış numarası yaptığı film gibi diye düşündüm ve bir elin parmaklarını geçmeyen kitabı yarıda bırakmış bir kişi olan ben inat ettim okumaya devam ettim ve iyide ettim kitap çocuk gözünden ve çocuğun dilinden yazılmış yaşanan olaylara hayrete düşüceğiniz kimi tebessüm ediceğiniz çokçada hüzünleneceğiniz bir kitap
Angela'nın Külleri
Angela'nın KülleriFrank Mccourt · Epsilon Yayınları · 20083,966 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
ismine bakıp bazı insanlar tarafından beğenilme yarışına girilmiş saçma sapan bir konusu bile olmayan kitaplardan diye ön yargılı davranıp ertelediğim bir kitaptı ve şuan bu zamana kadar ertelediğim için kendime kızdığım böyle müthiş bir eseri daha önce okumadığım için kendimi çok şey kaçırmış gibi hissettiğim benim için nadir kitaplardan biridir gerçekten okunalısı mükemmel bir kitap benim gibi daha önce niye okumamışım dememek için şiddetle tavsiye edilir
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172.3k okunma
''...Sahiden her şey saçma mı, hayatın hiçbir anlamı yok mu? Bence öyle! Yok, hiçbir şey yok. İnsanın biyolojik fonksiyonlarına aşırı bir anlam yükleme çabası içindeyiz. Çünkü hiçlik zor geliyor.
Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli, ne de ondan bir şey eksiltmeli... Bazı şeyler vardır, canımızı sıkar; "Bu neden böyle? Böyle şeyleri dünyadan kaldırmalı!" deriz. Bazı şeyler de mevcut değildir. İçimizden, bunların olmasını ister, hatta bu uğurda çalışırız. İkisi de saçma ve faydasızdır. İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma... Sonra en mühimi: Kendini halinden şikâyet etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefası tükenmez; kendine etmiş olursun. İçkiye de şimdilik pek heves etme. Bazen insan avunmak için başka çare bulamıyor ama, sen nefsine hâkim ol. Biraz daha yaşlandıktan sonra nasıl olsa başlarsın. Hatta o zaman lazımdır da.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
344 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Kitap IV. Abraham Altobelli'nin üç nesil süren karanlığın ardından güneşin yeniden kendini göstermesiyle büyük, büyük, büyük atası I. Abraham Altobelli'nin vasiyeti gereği ondan miras kalan kutuyu açmasıyla başlıyor. Zaten elimizde tutuğumuz kitapta bu kutunun içinden çıkan ve I. Abraham'ın yazdığı kitap. “Kitabın Bölümleri” yerine “Çarkın Parçaları” yazılması beklenen ama yine de hoş bir detay olmuş. Kitabın başında ailesini kaybeden Alanya'lı Atila ile Şili'li Alanya'nın (isim gerçek bir Şili ismi, kitapta benzerliğin nedeni de kurgulanmış) gerçeküstü bir şekilde bir araya gelmeleri ile kadim bir kumpasın içine giriyorlar. Zaman ve mekan kavramının yerle bir edildiği bir düzeneği ele geçiren Aryanlar dünyayı ele geçirmenin (hayatta da bunun kadar saçma başka bir şey olmaz. O güç bende olsa ilk işim Rio Karnavalını en önde seyretmek olur. Acaba çok mu küçük düşünüyorum) ve kendilerinden olmayanları yok etmenin peşinde. Ancak son parça eksik ve kehanete göre bunu yapabilecek tek kişi de Alanya.
Çark
ÇarkMehmet Mollaosmanoğlu · Güncel Yayıncılık · 200961 okunma
"Bağırsana ....," diyor biri. Ses arkalarda. Yaklaşıyor. Yüzü, tabanlarına inen sopaların az ötesinde. Sopalar neredeyse yüzüne çarpacak. 'Yaklaşmayın, sopalar yüzünüze çarpacak' demek geçiyor içinden. Saçma. Kapkara, kalın bir yüz. Başının bir yanında uzatıp biriktirdiği bir tutam saçı, tarakla tepesinden geçirtmiş, yapıştırmış çıplak başına, örtmüş sözde kelliğini. Bir arkadaşın vardı, şiirler yazardı, o böyle tarardı saçlarını, ama onunki pek belli olmazdı. Bununki çok uydurma bir şey. Kaşları da yok gibi. Bu yüzü ilk defa görüyorsun. Kapkara. Cop gibi. "Bağırsana be!"
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.