Bir erkek bir yıl içinde, kolaylıkla yüzden fazla çocuk sahibi olabilir öte yandan, kadın kaç erkekle birlikte olursa olsun bir yıl içinde (çoğul doğumları saymazsak) ancak bir tek çocuk dünyaya getirebilecektir. İşte bu nedenden dolayıdır ki, erkek daima başka kadınların peşinde koşarken kadın tam tersine kesin olarak tek bir erkeğe bağlı kalır zira tabiat, onu, içgüdüsel olarak ve farkında olmaksızın gelecekte doğacak çocuğu bakıp koruyacak olan erkeği elinde tutmak için çaba göstermeye zorlar. Bu yüzdendir ki, evlilikte sadakat erkek için yapay, kadın içinse doğal bir şeydir.
Irkçılığın peşinde giden bir müslüman ya münafık ya da zındıktır veya İslam'a bağlılığı rüşvet ve kişisel çıkarın cazibesine dayanamayacak kadar zayıf biridir. Müslüman milliyetçi önderler diye anılan kişilerin çoğunun sebat, dâvâya sadakat ve ihlâs noktasından eksik oluşlarının sebebi de budur.
Reklam
Ödül peşinde bir yaşam çok acıklı. Lıyakat ve sadakat peşinde, birilerinin çizdiği kulvarlara, sizin ölçülerinizden bağımsız olarak biçtikleri kıyafetlere, ve nelerden şüphelenmemeniz gerektiğine dair koydukları sınırlara sığamazsınız. Ama ödüller için sığmaya çalışır, ve size dar gelen bir hayatı sürdürürsünüz.
Bir erkek bir yıl içinde, kolaylıkla yüzden fazla çocuk sa­hibi olabilir öte yandan, kadın kaç erkekle birlikte olursa olsun bir yıl içinde (çoğul doğumları saymaz­sak) ancak bir tek çocuk dünyaya getirebilecektir. İş­te bu nedenden dolayıdır ki, erkek daima başka kadınların peşinde koşarken kadın tam tersine kesin olarak tek bir erkeğe bağlı kalır zira tabiat, onu, içgü­düsel olarak ve farkında olmaksızın gelecekte doğa­cak çocuğu bakıp koruyacak olan erkeği elinde tut­mak için çaba göstermeye zorlar. Bu yüzdendir ki, evlilikte sadakat erkek için yapay, kadın içinse doğal bir şeydir.
Ergenler ve Arkadaşları
Ergenler ve arkadaşlarından bahsedeceğiz. Ergenler için arkadaşlık ne anlam ifade ediyor, analitik yorumu ne, ergenler için arkadaşlığın işlevleri ne? Arka taştan geliyor kelime anlamı eski Türklerde savaşlarda askerler sırtlarını sağlam bir kayaya taşa yaslarlarmış, buna arka taş denirmiş, günümüzde arkadaşa evrilmiş. Arkadaşlık sözlüklerde
"Ne diyordum, yani bu ahali kendininkini öbürü de kendinde olduğunu sandığı şeyi bilmez, zannını vehmini hakikat bilip ona zamklanır. Bunu da ilke ve sadakat sanır, yani ilkesi de vehminin uzantısıdır. Ama neyi bilir bilir misin, o beni bilir ben de onu, yani herkes birbirinin bir şey bilmediğini bilir, bir şey etmediğini bilir, zaten en önemlisi de bu değil mi? Değişmeye, düzelmeye mani olan da bu değil mi? Öbürünün yalan olmadığını bilen kendi yalanında ısrar ve inat edebilir mi? Bilirler, hatta sade izleyip dinleyenin de bir şeye asılmaktan bile mecalsiz, her etkiye açık, şıpsevdi gibi ahmak, kementsiz gelen salma ve faydasız hayvan olduğunu da bilirler. Hiçbirinin gayrıya mecal edemeyeceğini, hakikatin gene başıboş dağlarda gezdiğini bilmeden de olsa bilirler. Aslen bizim memlekette kimsenin kimseye hürmeti olmaması da bundandır. Allah diyenin Allah ile arasının olmayacağını kendinden bile daha iyi bilirler. Öbürleri de muhataplarının tok gözlülüğe, gerçek bilgiye, infaka... geçemeyeceğini kendi ucuz benliğinin peşinde it gibi gezdiğini serbest it bile değil, sahte benliğinin iti olduğunu ikide bir de onun tarafından ısırıldıklarını, tehlikesiz, hatta şanlı diye en olmadık yerlere çekilip rüsva edilebildiklerini bilirler.
Sayfa 348Kitabı okudu
Reklam
“Epos’un bileğindeki şeridi nasıl koparabildiğimi hâlâ anlamış değilim,” diye itiraf etti, zırhtan eldivenini çıkararak. “Babamın zırhlı eldiveni o kadar güçlü olamaz, değil mi?” Aduro gülümsedi. “Ona sen güç verdin Tom. Laneti kırmanı sağlayan, babana, arkadaşlarına ve kendine duyduğun güvendi. Malvel, iyilik, sadakat gibi duyguları anlayamaz. O nedenle büyüleri, bu yeteneklerle donanmış birine işlemedi.”
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
720 syf.
·
Puan vermedi
·
129 günde okudu
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Son Tegraf Gazetesi'nde yayınlarken içeriğinden dolayı davalık olmuş bu eseri, kurgusu sağlam, dili akıcı, düşündürücü bir roman. Ahlâki çöküntü içindeki iki arkadaşın toplum içinde nasıl var olabildiklerini görüyoruz. Kitapta ahlâk, aşk, evlilik, sadakat, akıllılık, delilik, zenginlik, yoksulluk gibi bir çok konu karakterlerce tartışmaya açılıyor. Bu tartışmalar esnasında siz de kendi düşüncelerinizi ölçüp tartabiliyorsunuz. Bu bakımdan sadece kurgu bir roman demek yanlış olur. Karakterlerin macera peşinde koşarken hiçbir ahlâki kaygı gütmemesi, kendi istekleri ile düştükleri bataklıkta çırpınışları başarılı bir dille aktarılmış. Kitaptan sonra aklıma takılan soru şu oldu: "Delilik bir yaradılış marazı mı yoksa bir tercih mi?"...
Ben Deli miyim?
Ben Deli miyim?Hüseyin Rahmi Gürpınar · Koç Üniversitesi Yayınları · 2018569 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"Bakın, ben sadakate, insanın dostlarına, ailesine ve kendi sınıfına sadık olması gerektiğine inanırım." Ünlü dedektifimiz Hercule Poirot Bağdat'taki bir olayı çözüp tekrar Londra'ya dönerken İstanbul'da Orient Express trenini kullanır. Ne yazık ki tren Yugoslavya sınırlarında kara saplanır fakat tam o sıralarda trende
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,6bin okunma
Ortalama sayılabilecek erkek tipinde, genellikle evlilikten kaçan, istediği kadını elde ettikten sonra ortada bırakan ve sürekli yenisini elde etmek isteyen, doymak nedir bilmeyen bir Don Juan karakteri vardır. Moliere’in Don Juan’ı “soylu bir beyefendidir, şeytani bir adamdır”, eline fırsat geçtiği anda bütün kadınları baştan çıkarmak dışında “hiçbir ilkesi” yoktur. Girişimlerini yönlendirebilecek ve aslında rahatsızlık duyduğu bütün ahlak kurallarını, örneğin istikrar ve sadakat gibi değerleri hiçe sayar. Genelde “ahlaksız” denen tipin en iyi örneğidir. Saygı gösterdiği tek yasa özgürlük ve kadınları baştan çıkarma konusundaki sayısız başarılarını bitimsiz ve duraksızca birbirine ekleyip sefahat peşinde koşmaktır. Büyük bir girişimcidir, bir kol işçisidir, zincire vurulmuş bir kürek mahkûmu, bir “evlilik delisi”dir “Asıl önemli olan sevmektir, metresten kime ne? Sarhoş olduktan sonra şişeden kime ne?”
Muhammed Nurullah Yiğit

Muhammed Nurullah Yiğit

@amphetazolam
·
23 Kasım 2022 20:49
Burada dursun, üzerine yazacağım.
Don Juan Yahut NDRI İlaçlar: Hiperseksüalite ve Aşk Üzerine Bir Söylem...
Reklam
344 syf.
7/10 puan verdi
Mor Salkımlı Ev
Mor Salkımlı Ev”, Halide Edib-Adıvar’ın Londra’da yaşarken İngilizce olarak yazdığı bir hatıratıdır. Hatırat, 1955 yılında Yeni İstanbul gazetesinde bölümler halinde yayınlanmıştır. Daha sonra, 1963’te vefatından hemen önce kitap olarak basılmıştır. Türkçe hatırat, İngilizce hatıratın birebir çevirisi değildir. İki eser arasında önemli farklar
Mor Salkımlı Ev
Mor Salkımlı EvHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 20183,526 okunma
İNFJ kişilik türleri ve Nörolojik bulgular
İNFJ kişilik türleri herşeyi nedensellikleriyle anlarlar, bu bir anlamda gerçek bir buhrandır. Herşeyin farkında olmamın verdiği onulmaz bir yalnızlıktır, anlatılması gerçekten zor. Bu yüzden sanata yönelirler. Şiirler türküler yazarlık vs.. Vicdan ve merhametin, akıl ve zekâ ile olan saadeti denilebilir. Narsizmle tamamen zıtlık içerir ve hazin
341 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
GERÇEKLERLE YÜZLEŞME VAKTİ 3:01 SIMON KERNICK 341 SAYFA #Ortakokuma #TinaBoydsSerisi #Bitenkitabınyorumu #Yenikitababaşlangıç Söylediği son kelimeler: Adresinin ilk iki satırı. Eşi Kathy ve iki küçük çocuğu ile mutlu bir hayatı olan Tom, uzun yıllardır görüşmediği çocukluk arkadaşı Jack'ten bir telefon aldığında saat tam 3:01'dir.
3:01
3:01Simon Kernick · Olimpos Yayınları · 20161,696 okunma
Hayata küsmüş olan insanlar asla saygı ya da hayranlık kazanamayacakları için şöhret peşinde koşan insanlar hayatlarının kuşkusuz zorlukları ya da ölümün kaçınılmazlığı konusunda söylenip durmazlardı. Bunun yerine buna katlanırlardı ya da daha da iyisi gülüp geçerlerdi. Bu, mitlerin yapısındaki ironik tonun nedenidir ve örneğin, Tyr'in kurt Fenrir'i bağlamak amacıyla elini feda etmesine tanrıların verdiği tepkiyi açıklamaktadır. Kadınlar ve erkekler sorunlardan kendi paylarına düşeni bekliyorlardı ve en iyileri bu sorunları kullanmaya, bunların üstüne çıkmaya ve cesaret, sadakat ve cömertlik yoluyla kendileri için bir isim yapmaya çalışıyorlardı.
Sayfa 23