Sadece bir kere okuyarak Risale-i Nur'dan Sözler kitabını eleştirmek ne haddime ? Aşağıdaki konferansı okursanız şayet, Üstad ve Risale-i Nurlar hakkında genel bir bilgi edinmiş olacaksınız. Kendinize bir şans verin. Bu kitap okuduğunuz kitaplar gibi değildir. Okuyarak zaman kaybetmiş olduğunuz tüm kitaplara lanet okutur,
Genç dergi 42.sayı/Gençken yapılacak tek şey:Edepli ol!
Küçükler bunu yapmazlarsa hep küçük kalacaklarını bilirlerdi, çünkü edepli olmak “bizim zamanlarda” yaşayan, hayatları ile “efendi” ve “hanımefendi” kelimelerine hakkını veren güzel insanların önemsediği bir şeydi. Çünkü bu insanlar kendilerinden önce, diğer insanları düşünen, fedakâr, diğerkam ve hasbi insanlardı. Onlar için kendi dışındakilerle
yazar yaşamı var eden on üç değer vardır demiş. adalet, öfke, güç, akıl, hırs, kibir, cesaret, hayalperestlik, onur, intikam, merhamet, sadakat ve özgürlük. bu değerlerden biri yok olursa yaşam devam edebilir mi diye sormuş okuyucuya. etkileyici bir yaklaşım.
din kendi kurallarıyla hayatı zaten açıklıyor ancak dinler arasında bariz farklılıklar ve maalesef çatışmalar var. öte yandan bu yazarın kurduğu dünyada din varoluştaki tek öğe değil sanki. bundan daha ötesi. insanoğlunu on üç değer yaşatır diyor ve bu değerlerin temsilcileri kitap boyunca kıyasıya mücadele veriyorlar. savaş, entrika, karmaşa, aşk, aile kavramı, kısacası her şey kitapta fazlasıyla mevcut.
kitabın yazarını yarattığı dünya ve kurgu nedeniyle, çevirmeni ise dile hakimiyeti nedeniyle kutlamak lazım.
J.M.Rocklin isminin gelecekte George R.R.Martin ve Robert Jordan gibi duayenlerle birlikte anılacağına inanıyorum.
“Gökyüzü karışıksa kuşların işi” diyen Cemal Süreya’ya ölüm yıldönümünün ertesi gününden tüm sevgilerimi gönderiyor ve affına sığınarak ekliyorum: “Yüreğim karışıksa bu da mavi kuşların işi.” Çünkü benim için güzel olan ne varsa mavidir. Sevgili Cansever gibi yani “mavi bir huydur bende ve benim yetinmezliğimdir.” Hatta sevdiğim insanları farklı
I.veda neziri
sözün harfi bağışlamadığı yerden geldim
sabır telkin eden ayaklarımı unutup
taşın ve suyun uzağına geldim
oysa erkenmiş daha
ceplerimi sökerek ayrıldığım kendimden
ne kadar uzak düşsem