Her insanın ayrı bir hikayesi vardır.
Sadako Sasaki.
Dünyaya geldiği düşünülen 117 milyar insandan sadece bir tanesi.
Sadako henüz 2 yaşındayken Hiroşima'ya atılan ve on binlerce insanın hayatını karartan atom bombasıyla tanıştı.
Şanslıydı ki bombadan ailesiyle kaçabilmişti.
Zaman ilerledikçe savaşın etkilerinden kurtulmaya başlayıp güzel bir çocukluk geçirmeye başlayan Sadako hastalanmaya başlar.
Başta üşüttü zanneder ailesi. Fakat kısa süre sonra anlaşılır ki atom bombası hastalığına yakalanmıştır.
12 yaşında hastaneye alınır tedavi görmeye başlar. Fakat durumu gün geçtikçe ağırlaşır. İyileşeceğine inanmak ister ve bir Japon efsanesine göre bin tane kağıttan turna yapılırsa dileğinin gerçekleşeceğine inanılır.
Dileği çok basittir.
Rahatça nefes alabilmek, kaygısız uyuyabilmek, yürüyebilmek...
1300 tane turna yapar Sadako. Fakat dileğinin gerçekleşmeyeceğini görür.
Kısa süre sonra ölüme yaklaşmak üzereyken ailesi,arkadaşları, akrabaları ve tüm sevdikleri yanındayken bir hastane odasında 12 yaşında lösemi yüzünden hayata gözlerini yumar.
Sadece yaşamak isteyen Sadako'nun yaşama isteğinin hikayesi anlatılır ve dünyaya yayılır zamanla.
O bomba atılmasaydı eğer Sadako güzel bir hayat yaşayabilecekti belki de.
117 milyar yaşamdan sadece birisi belki ama şu an hâla Sadako'nun anısı yaşıyor yaşatılıyor.
Herkesin okuması gereken kısa fakat değerli bir yaşamın hikayesi...
Japon geleneğine göre kağıttan bir turna kuşu yapan kişinin dileği muhakkak gerçekleşir. Sadako Sasaki... Hiroşimalı binlerce küçük kızdan biri. Radyasyondan etkilenerek 12 yaşında hastalanır. Hasta yatağında kağıttan turnalar yapmaya başlar, bin turnayı tamamlarsa ölümden kurtulacağını umut ederek...
Dünya üzerinde zulmün beşiğinde inim inim inleyenlerin seslenişlerinden bir tanesi Sadako Sasasi. Savaşa, kana doymamış; medeniyet bekçiliği yapanların soldurduğu bir incecik yaprağın dalına tutunma çabası... Her yüzyılın incinen, kırılan ve ezilenlerinin cılız ama inançlı yakarışı... Merhamet ve barış bekleyen nesiller için okunmalı, okutulmalı.
Kitap, ABD'nin 2. Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya attığı atom bombası sonucunda lösemiye yakalanan ve hayatını kaybeden Sadako Sasaki adlı küçük kızın gerçek hikâyesini konu almaktadır. Aslında çocuk kitabı olma niteliği taşısa da kanaatimce tüm yetişkinlerin de okuması gereken bir kitap. Sadako'nun hikâyesini okurken, ümidini kaybetmemek için verdiği mücadelesine de tanıklık ediyoruz. Aslında bir umut ve cesaret öyküsü okuyoruz. Kendi adımıza çıkarılacak çok ders var. Bazı çocuk kitapları var ki dönem dönem tekrar okunmalı diye düşünüyorum. Sadako'da benim için onlardan biri.
55 syf.
·
Not rated
Kitap bana Cahit Zarifoğlu’nun Ağaç Okul kitabını anımsattı biraz. Sonra Şenay Sev Kardeşim şarkısını dinleme isteği uyandırdı. Çünkü temelde çocuklardan, sevmekten ve paylaşmaktan oluşan şiirler var.
Şair önsözünde "Çocuğun dünyasına inmek gibi bir kaygım olmadı bu şiirleri yazarken; çünkü ben hiç büyümedim ki" diyor. Şu dünyada en güzel şey bence içimizde kenarda köşede olsa bile büyümeyen bir çocuğun olmasıdır.
Kitabımız çocuklara aynı zamanda yetişkinlere de unuttukları şeyleri hatırlatmaya yönelik şiirlerden oluşuyor. İlk şiiri, kitaba adını veren Gökyüzü kuşlara kalsaydı adını taşıyor.
Hiroşima'ya değiniyor. Sadako Sasaki'nin adı geçiyor. Kim derseniz, Hiroşima’da hastalığa yakalanıp 1000 adet turna kuşu yaparsa iyileşeceğini inanır. Tabi vücudu dayanmaz. Geçen gün Nunarihyon diye bir anime izledim. Orada da hastalanıp kâğıttan sürekli origami yapıp dua ediyordu. Sanırım Japonya da böyle bir inanç var.
Savaşlardan, çalışan çocuklardan, paylaşmanın değerinden bahsediyor. Pamuk Amca diye bir şiiri var. Aziz Nesin'e ithaf etmiş. Hitlerden ve gaz fırınlarından, Edison, Sait Faik, kölelerden, Afrikalı çocuklardan daha birçok şeyden bahsediyor.
Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri II. Dünya Savaşını sona erdirmek amacıyla Hiroşima’ya atom bombası attığında, küçük Sadako Sasaki bu şehirde yaşıyordu. Atom bombasının yaydığı radyasyon sonucu lösemiye yakalanan Sadako, bombanın atıldığı tarihten 10 yıl sonra öldü. Sadako’nun gösterdiği cesaret, onu Japon çocuklarının gözünde kahraman yaptı. Okuyacağınız, Sadako’nun öyküsüdür... Kâğıttan Bin Turna Kuşu efsanesi der ki: Bir insan hastalandığında, kâğıttan bin adet turna kuşu yaparsa, bunu gören tanrılar bu kişiyi sağlığına kavuşturacaktır. Bunu bilen Sadako, hastalığını cesaretle karşılayıp, kâğıttan turnaları katlamaya başlar ve konuşur turnalarıyla: “Kanatlarınıza ‘huzur’ yazacağım. Böylece tüm dünyada uçabileceksiniz.”Ne yazık ki, bu küçük Japon kızın yaşamı bin turnayı katlamaya yetmeyecek ve 25 Ekim 1955 günü 644. turnayı katlarken hayata gözlerini yumacaktır. Yine de arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömerler.
(kitaptan alıntı)