... tüm devletler muhalefet partileri ile bağlantıya geçip anlaşma zemini oluşturmaya çalışıyorlardı. Muhalefet partilerine büyük paralar vererek onların birçok gazeteyi satın almalarını sağladılar. Böylece gazeteciler ertesi gün Başbakanın akli dengesinin bozulduğuna dair başlıklar atarak tüm dünyayı karşısına alan bir başbakanın devlet yönetemeyeceğini yazdılar.
Sayfa 144Kitabı okudu
Güneş kadar adil olmalıyım; gece gibi tarafsız davranmalıyım herkese ve her şeye. Bana büyüksün dedikleri için büyük olmamalıyım, büyük olduğum için büyük demeliler... Oysa ben küçüğüm ve bunu sadece ikimiz biliyoruz.
Sayfa 94Kitabı okudu
Bir zamanlar çağ kapatan büyük bir devletin bozulan düzeninin ardından içine kapanarak küçüldüğü dönemdi. Bir zamanlar dünyanın ortasındaki terazi kabul edilen bu koca devletin posasında şimdi kuşlar bile uçarken tereddüt ediyorlardı. İşte tam da o günlerde" Ben uçacak yapacağım!" diyerek kollarını sıvayan sade vatandaş Nudd'a anlayıp dinlemeden "deli" dediler. O da vazgeçti Bir uçak yapmaktan 60 tane uçak ,bir tane demiruolu, birkaç tane devasa köprü, bir baraj ve sayısını unuttuğu kadar fabrika yaptı. Sonra aynı kişiler yine" Bu adam deli!" dediler; ama bu sefer "O bir dahi" demek istiyorlardı, göğe yükselen adamın arkasından bakarken. İlginçti; eğer ona deli demeselerdi sadece bir uçak yapacaktı.
Sayfa 82Kitabı okudu
Tarihte devrim yapanların hangisine deli dememişlerdi ki ?
Sayfa 82Kitabı okudu
O güne kadar yaşamış çok az lider köklü değişiklik yapabilmişti ve hepsinin ortak vasfı en zor zamanlarda iş başına gelmeleri ya da zordan doğmalarıydı.
Sayfa 81Kitabı okudu
Telefonlara bakmamaların sebebi parasızlıktan ya da güçsüzlükten başka bir şey değildi. İnsanlar her zaman güçlünün yanında olmayı tercih ediyorlardı. Reklamı yapılan ürünün daha kaliteli olduğuna bu yüzden inanıyordu insanlar. Çok satanlar listesindeki kitaplar bu yüzden daha çok satıyordu. Parası olana" daha çok kazansın" diye bu yüzden destek oluyor herkes.
Sayfa 71Kitabı okudu
... kırmızıya yeşil demekle suçlandığı için, gerçeği öğrenebilmek adına bileğini kesip çimlere akıttığı kanını gördükten sonra ikna olan renk körünün acziyetiyle teslim oldu ...
Sayfa 34Kitabı okudu
Oysa bir kere ne yapmak istediğini sormaya cesaret edebilseydiler filin ayaklari birbirine dolaşmayacaktı.
Sayfa 64Kitabı okudu
Onu makamında ya da makam aracında görenler bir mucizeye bakar gibi hayranlıkla bakıyorlardı. Oysa o da herkes kadar mucizeydi ya da herkes kadar sıradan...
Sayfa 57Kitabı okudu
