Sen de fark ettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sade- ce A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbir- leri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi... Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
"Bir kadının önünde ağlamak,bir köpekbalığının yanında kanamak gibidir. Sadece birkaç kişi anlayacaktır."
Reklam
' O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor” diye yazmıştı Reşat Nuri, Çalıkuşu’nda. İnsan gözyaşını silecek bir ayna/bir mendil/bir yoldaş bulabilir ama gönlünü yıkanı affedemez. Onu en yüce makama şikâyet eder. Bazı hesaplar, bu dünyada görülemeyecek kadar çetin.. 🌙
"Ah efendim, önemi yok halimin Seyrederim hayret ile şu âlemi Ne sahibim bu yerde, ne kiracı Sadece bir ömürlük misafirim ben"
Oğlun..
"Annem, bir oğulun sadece evlenene kadar oğul olduğunu söylerdi - sonrasında birisinin kocası olurmuş artık- ama kızlar hayatın boyunca kızın kalırmış." - Sylvia Day
Şu bir haftadır sadece 1k ve instagramda dolaşıyorum. Yoruldum ve otur dinlen diyen olmayınca arkamdaki işleri ve acılarımı görmek istemiyorum
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.