Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Bu gece bitince ne yapacağız, bilmiyorum. Hep birlikte beklediğimiz o sabah gelip de bu savaş bitince… Hepimiz, sadece “ülke” adlı bir gemi batıp “savaş” adlı bir adaya düşünce işe yarayan adamlarız. Eğer bir gün “kurtarılırsak” bu felaket adasından, hiçbir karşılığımız kalmayacak.
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
Reklam
gerçek acıtmaz beni Güne sabah namazı arkası yazı dersiyle başladım. @be- hiyemalkoc heyecan verici bir alıştırma getirmişti derse. Bir Didem Madak şiirinin her dizesini okuyor ben de iki dakika içinde alt satırlar yazıyordum. Sonucu çok sevdik ikimiz de: “Düşündüğünüz kadar iyi bir insan de- ğilim ben. Kalbim o kadar temiz, niyetlerim o kadar
"Neyim ben" diye düşündü. "Doğadaki bütün canlılar doğan güneş ile beraber beslenmek, hayatta kalmak ve çoğalmak güdüsüyle güne başlamışken, ben niye bir ayna karşısında varlığımı sorguluyorum" Aslında kız "ne" olduğu sorusunun cevabını çok iyi biliyordu. Ama her sabah yaptığı gibi kendisine hatırlatmak için dudaklarının üzerinde kalmış su damlacıklarını etrafa ve aynaya göndererek sesli bir şekilde tekrarladı: "Bugün 261. gün. Değişen hiçbir şey yok. Ben Tesla, içi su ve mikrop dolu, milyarlarca hücreden oluşmuş 57 kiloluk bir torbayım sadece. Öldüğüm zaman içimdeki su buharlaşacak, hücrelerim çürüyecek ve bu yerküre üzerinde benden geriye sadece mikroplarım kalacak." (...devam edecek)
1- Turancı falan olmadım. Sâdece karşıma çıktı merak ettim, hattâ daha bu sabah sevdiğim bir sosyalist arkadaşıma “hem turancı hem sosyalist olunuyor mu ya :)” diye aynen bu cümleyle sordum, gülüştük falan. 2- Madem bu bir sorundu, çekip gidip arkamdan dedikodumu yapacağına bahsettiğin samimiyete dayanarak keşke vay sen niye bunları okuyorsun diye yüzüme söyleseydin, çok daha yakışırdı. 3- Daha önce de iznimi almadan paylaştığım bir şeyi yine başka yerde anlatmıştın, bu da dedikodu sayılır ve çok çirkin bir şeydir. Daha çok madde var da işte, senin canın sağ olsun. Uğurlar olsun.
"Bu sabah bir daha düşündüm de 'insan sadece kendisi için seviyor karşısındakini' sorumluluğu fazla gelince kaçıyor."
Reklam
Tom sadece on yaşındaydı. Ölüm, korku ve dehşet hakkında çok az şey biliyordu. Ölüm, o altı yaşındayken göçüp giden Büyük-büyükbaba’nın kutusunun içine düşmüş büyük bir akbaba görüntüsüydü; sessiz, içine kapanmış, artık nasıl iyi bir çocuk olunacağını ona söylemeyen, artık politika üzerine özlü yorumlar yapmayan, tabutun içindeki muma benzeyen şekildi. Ölüm onun için, yedi yaşındayken bir sabah uyanıp beşiğine baktığında, erkekler küçük bir hasır sepetle onu alıp götürmeye gelinceye kadar, kendisine görmeyen, mavi, sabit ve donuk bir ifadeyle bakan küçük kız kardeşiydi. Ölüm, dört hafta sonra kızın yüksek iskemlesinin yanında dururken, onun bir daha gülerek ve ağlayarak asla bunun içinde olamayacağını ve doğduğu için onu bir daha kıskandıramayacağını birden fark etmekti. Ölüm buydu. Ve ölüm, görünmeyen, ağaçların arkasında yürüyen ve duran; bu şehirde, bu sokaklarda son üç yılda bir, iki, üç kadını öldüren; ışıkları zayıf olan bir sürü yere yılda birkaç kez girmek için kırsal kesimde bekleyen Yalnız Adam’dı. Bu Ölüm’dü...
Sadece sabah mı? :)))
"Ayrılmaz bir parçam haline gelen sabah huysuzluğum yatışacak gibi değildi."
Sayfa 61
İnsan uyandığını nasıl anlarlar? Her gözlerimi kapattığımda söz veririm kendime, bu sefer tanık ol uyanışına diye. Uyanışımın aşamalarına bilmek isterim. Ama olmaz. O kadar uzaktır ki o iki dünya! Milyonlarca kilometre mesafe vardır gözlerin kapanmasından açılmasına. İnsanoğlunun ışık hızında gövdesini taşıma isteği boşuna. Boşuna ses hızında giden uçaklar. Çünkü hız zaten saklı doğamızda. Her sabah milyarlarca insan yaşıyor muazzam yolculuğu. Milyarlarca insan göz kapaklarının üzerinde milyonlarca kilometre taşıyor. Tek bir hareketle uyku dünyasından gerçek dünyaya geçiliyor. Bundan daha hızlı gerçekleştirilen bir yol alma şekli var mı? Işık hızını alay konusu edecek kadar çabuk açılan gözler gerçek dünyaya döndürüyor insanı. Ve kimse farkında değil bedeninin sabahki yorgunluğunun çok uzaklardan göz açıp kapayıncaya kadar gelmesinden kaynaklandığının. Kimse iki dünya arasındaki saat farkını hesaba katmıyor. Göz kapaklarının şeklinde olmalı uzay gemileri. Doğa göstermiş mükemmeli. Milyonlarca kilometreyi ışık hızında geçmemizi sağlayan göz kapaklarımız kapanır. Uyku evrenine geçilir. Açılırlar, gerçek bıraktığımız yerden devam eder. İnsanın en büyük hatası kendini seyretmemesidir. O kadar çok ilgilenir ki dekorla! Tanıyamaz bir türlü baş aktörü. Sadece gözleriyle yolculuk edebilen bir insanın kendine tapması kaçınılmazdır.. Sadece fark edebilsin yeter. Gerisi gelir.
İntikam melekleri
Bütün geceleri karmaşık geçitler ve düzensiz taş parçalarının arasında geçti. Yollarını defalarca kaybettiler ama hope'un dağlar hakkındaki detaylı bilgisi bir kez daha Yollarını bulmalarını sağladı. Sabah olduğunda yabani ama bir o kadar muazzam bir güzellik önlerinde seyriliydi. ufka bakan büyük karla kaplı tepeler her tarafran etrafını sanıyordu. İki yandaki yamaçlar o kadar dikti ki karaçamlar kafakarinin üzerinde ve uzerlerinde düşmeleri için sadece ani bir rüzgar gerekiyor gibi duruyorlardı. Korku bir yanilmasaydi. Çünkü bu çorak vadi, aynı şekilde döşenmiş olan ağaçlarla ve kayaliklarla sık bir şekilde kaplanmışlardı. Gectiklerinde yorgun atları dörtnala koşturan ve sakin geçitlerdeki yankilamalari uyandıran büyük bir gürültüyle kocaman bir kaya aşağıya doğru savruldu.
Reklam
Az evvel Gazze'den gelen bir vahşet görüntüsü ile karşılaştım. Kabuslarım artınca en azından görüntülerden uzak kalmam gerektiğini anlamış ve bir süre meseleye sadece kulak mesafesinde kalmıştım. Görüntü karşısında kanım çekildi. Bu insanlar kimlerle mücadele ediyor?! Bir sabah uyansanız ve hayvanlarınızı başları koparılmış şekilde yerlerde görseniz ve kim yaptı bilmeseniz, hatta komşunuzu da aynı vaziyette görseniz, o gece kim uyuyabilir o yamyamı o canavarı bulup yok etmeden? Kimsenin gözüne uyku girmez. Bu insanlar aylardır kendi katledilişlerini canlı canlı çekip yayınlıyorlar. Üstelik yamyam ve canavarlar da belli. Bu ümmetin rahatlığı nedir? Adamakıllı bir boykot dâhi yapamıyoruz. Bu kadar zor olmamalı.. Boykot eşittir, diyet. Diyet çünkü vücutlarımızı da zihinlerimizi de zaten zararlı olan pek çok şeyden temizlememiz gerek. Basitetimiz açık olsun.. omurgalı bir duruş duası ile ..
112 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
alışılmışın dışında bir ortak yalnızlık
Okyanusun ortasında bir adam, deniz ve ufukta kaybolan Arabella. Yalnızlığın aslında hep orda olduğunu biz onu fiziksel anlamda hissedene kadar fark etmediğimizi vurguluyor kitap. Standish hep böyle iradeli, idealleri olan ve düzgün bir hayatı sürdürmeyi kendine hedef belirlemiş biri miydi gerçekten diye uzun bir süre düşündürmüştü kitap başta
Gemiden Düşen Adam
Gemiden Düşen AdamHerbert Clyde Lewis · Holden Kitap · 202460 okunma
Onu sekiz geçtiğinde
Pardon saat kaç diye sordum yanımda otobüs bekleyen kadına. Onu on geçiyor dedi. Teşekkürler dedim.  Arkamı dönüp omzuma çapraz olarak taktığım çantamdan telefonumu çıkarıp çaktırmadan saate baktım. Hayır onu on geçmiyordu. Onu sekiz geçiyordu. On demek sekiz demekten daha mı kolaydı? Neden hep sayıları yuvarlayarak söyleriz ki? Altı geçseydi beş
Kur'ân, Kıyam kitabıdır!
Kur’ân, Allah yolunda Ayakta duranların oturanlardan üstün olduğunu söyler. Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- oturanlarla malları ve canlarıyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. (4 Nisa 95) Kur’ân, Hz. Süleyman peygamberin ayakta, hayırlı bir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.