Kırk oldum. Yollar önümde değil artık,
Ardımda kalan izleri sayıyorum.
Her adımda bir yük, bir veda, bir yalnızlık,
Eskiden güldüğüm şeylere bakıp susuyorum.
Dost dediklerim, kim bilir şimdi nerede?
Bir kısmı unuttu, bir kısmı küskün,
Kırgınlığın tarifini öğrendim,
İnsanı yormadan sevmek ne mümkün.
Aynalarda başka biri var şimdi,
Gözler tanımıyor, gülüş tanıdık değil.
Biriken sadece yıllar değilmiş meğer,
İnsan, insandan da yoruluyormuş eğildikçe eğil.
Bir zamanlar ne hevesle, ne düşler kurduk,
Ne "hep beraber'ler" geçti o masal yollardan.
Şimdi herkes kendi içinin derinliğinde,
Yalnızlıkta yoruyor, fayda da yok ellerden.
Kırk yaş… Yolun yarısıysa eğer hâlâ,
Bu ne yorgunluk, bu ne bitkin bir durum,
Biraz daha dayan diyorum kendime bazen,
Ama içimden gelen "kim için artık" diye bir yorum...