Yeni Turan gerçekten de Halide Edib'in daha önceki romanlarından önemli bir farklılık gösteriyordu. Roman Osmanlı İmparatorluğu'nda geçiyordu ve kitabı yazarken yazarın aklında günün Osmanlı siyasetinin ve toplumunun olduğu açıktı. Gelecekte (1928 yılında) geçen Yeni Turan, iki siyasi akım arasında uzun zamandır içten içe devam eden bir
Sayfa 178Kitabı okudu
2. Viyana Kuşatması
Osmanlı ordusu Viyana üzerine yürürken önemli bir hata yaparak güçlerini dağıttı. İmre Tököli kendi başına birçok kaleyi fethederken, Vezir Mehmed Paşa 20.000 askerle Yanıkkale'yi kuşatıyor; Nureddin Saadet Giray buna yakın bir kuvvetle Slovakya'ya akın yapıyor, Eğri Beylerbeyi Hüseyin Paşa aynı bölgede ikinci bir akına girişiyordu.
Reklam
Tarihe nasıl bakmalıyız? 22 Eylül 2019 Hiçbir millet tarihinden kaçamaz, geçmişini inkâr edemez. Geçmişte yaşananlar, iyisiyle kötüsüyle, bir milletin tarihini oluşturur. Bu, biz Türkler için de böyledir. Geçmişte Türk boyları, çeşitli Türk grupları farklı hanedanlar oluşturmuş, farklı devletler kurmuş ve birbirlerine girmiş olabilirler.
Yeninin kabullenilmesi ve Batılı olanın kabullenilmesi, birbirini kesen iki süreçti; çünkü Avrupa'nın aksine Osmanlılar, yeni (ve artık makbul) olanın üreticileri değil, tüketicileriydi. Bu yüzden yenilik zarureti, Batılılaşma zaruretiyle beraber ilerleyecekti. llk kez "bir bütün olarak" "yeni" söylemini ithal eden ile "Batı'nın bilgilerini sistematik olarak aktaran" kişinin (Şinasi Efendi) aynı isim olması bir tesadüf değildi. Şinasi Efendi'de sadece yeni bir dil yoktu, bunun yanı sıra yeni bir kainat görüşü, aklın hakim olduğu yeni bir insan telakkisi vardı. Netice itibariyle, sessizce ve adım adım da olsa, Mardin'in tabiriyle "bir tür 'yeni'nin imparatorlukta yerleştiği" bu dönemde, önce teknoloji, fakat sonrasında diğer tüm alanlarda yenilik ile "Batı" eşitlenmeye başladı. Bu ikilinin ("yeni" ve "Batı") birlikteliğinin hasıl edeceği ve Kemalist dönemin en kilit kutsallık kaynaklarından birini oluşturacak kavram ise "medeniyet" olacaktı.
Bizans İmparatorluğu ve İlhanlılar
XIII. yüzyılın ikinci yarısında Yakın-Doğu'nun iki büyük siyasi gücü İlhanlılar ile Bizans İmparatorluğu arasındaki ilişkiler siyasi ve stratejik koşulların dayattığı zorunlu ittifaklık bağlamında gelişmişti. İlhanlılar Bizans'a dolaylı sorunlar yaratırken Bizans İlhanlılar için çok stratejik bir öneme sahipti. Moğol tazyiki ile
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Reklam
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.