Mitolojik bir olay.
Babil ülkesinin en güzel kızı Thisbe ve en yakışıklı erkeği Pyramustur. Evlerini sadece bir duvar ayıracak kadar birbirlerine yakındılar. Çocuklukları birlikte geçmiş ve zamanla aralarındaki bağ aşka dönüşmüştür fakat aileleri bu ilişkiye hiç bir zaman izin vermemiştir. Bir akşam Pyramus’un yaptığı plan ile kaçmaya karar verirler. Bir dut ağacının altında buluşmaya karar verirler, ertesi gece Thisbe sessizce evden ayrılarak dut ağacının altına gider ve beklemeye başlar, Pyramus bir türlü gelmez, tam o sırada bir aslanın yaklaşmakta olduğunu görür ve kaçarak bir mağaraya saklanır. Kaçarken üzerinden şalını düşürmüş ve aslan da onun üzerinden geçerken kan bulaştırmıştır. Bir süre sonra gelen Pyramus sevgilisini aslanın yediğini düşünerek elindeki kılıcını kendisine saplar ve göğsünden fışkıran kanlar dut ağacına yayılır ve olduğu yere yığılır kalır. Mağaradan çıkıp ağacın altına gelen Thisbe, sevdiği adamı kanlar içinde görünce kılıcı alarak göğsüne batırır ve orada can verir. Bütün bu yaşananlara şahit olan tanrılar, Pyramus’un kanını dut meyvesine, Thisbe’nin gözyaşlarını da dut ağacının yapraklarına verirler. Şöyle de ilginç bir olay var ki; kara dut lekesini sadece dutun yaprağı ile silerek çıkartabilirsiniz.
Yaptığın şaka sadece kralı güldürüyorsa, senin adın soytarıdır... La Edri
Reklam
BİR MİLYON HADİSTEN BAHSEDİLMEKTEDİR. BU NE ANLAMA GELİR? Bugün çokça istismar edilen konulardan birdir. Bu meseleyi hadislerin uydurma oluşuna bağlamak veya en azından şüphenin temellerini atmak isteyenler vardır. Oysa bu, hadis tarihini bilmemekten ortaya çıkan bir cehalet ve hatta bir bühtandır. O kadar k, bir hadis Prof’u dahi kalkıp hesap
Selden Adam Kurtaran Adam !!!
. İnşaatlarda çalıştı, araba yıkadı, su sattı, simit sattı, çay sattı... Ne yapsa olmuyordu. Bin bir ümitle geldiği bu koca şehirde yine işsizdi işte. Ellerini cebine attı, dilinde bir türkü, gönlünde hayaller, yürümeye başladı. Yağmur çiseliyordu. Köyü geldi gözlerinin önüne, ah çekti, bir sigara yaktı. Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu.
alıştım sadece
Aşk ne senin bende gördüğündür ne de benim sende gördüğüm. Aşk; birlikte gördüğümüzdür sevgili. Seninle aynı değilmiş aşka bakışımız. Sen benden kusursuz bir aşk istedin, ben senden yaşanabilir bir aşk. Belki bu yüzyılın insanı değilsin diyeceksin bana ama bence aşk karşındaki insan çırılçıplakken bile gözlerini onun gözlerinden ayırmamaktır sevgili. Bu kadar temiz severken seni, koca bir hayatı kirletip terk ettin beni. Bu hayat seni unutabileceğim kadar uzun değil sevgili. Kahraman TAZEOĞLU
AK GÜVERCİNİM UÇUVERDİ dalda bir güvercin şakır sanırsın bir tören ardı ardına diziyor sevdayı ağaçlar çiçekler böcekler sesin notasını emiyor yeni doğmuş bebek ağızlarıyla
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.