Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Sustum. Ses olmadı düşündüklerim.
Anladım ki, söylenmesi gerekeni hep o söyledi. Ben sadece düşündüm. Zihnimde tartıştım insanlarla. Ne yaşadıysam kabuğumun altında yaşadım. Uykusuz gecelerde kavga provaları yaptım; işten çıkaran patronla, yağmurlu havada ıslatıp geçen taksiciyle, tiyatroda gelip yerime oturan çiğ suratlı kadınla, posta kutumu karıştıran apartman yöneticisiyle zihnimde savaştım. Karşılarına dikilip edeceğim lafları düşündüm. "O bunu derse böyle derim, şunu derse şöyle yapıştırırım cevabı," diye hesap yaptım. Şehrin kokuşmuşluğuyla, insanların kabalığıyla, yolların pisliğiyle, binaların bakımsızlığıyla, köpeklerin havlamasıyla, kedilerin çöp karıştırmasıyla, kadınların sinsiliğiyle, erkeklerin salyalı yalanlarıyla didiştim durdum aklımın karanlık koridorlarında. Sonra sustum. Ses olmadı düşündüklerim. Nefretimi kusamadım dünyaya. O güvenlikli kabuğumun altından çıkaramadım başımı.
Reklam
Ahh ! Ben hiç iflah olmadım. Ben sadece yapamayışların insanı oldum, sırtımdaki fazlalık yüzünden hep eksik kaldım, hep yanlızdım ve sustum..
insanların sadece kendi seslerini duyduklarını anladığımda sustum
Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
Susmak
İnsanların Sadece kendi seslerini duyduklarını anladığımda Sustum.
Reklam
Geçip giden yıllara karşı eskisi kadar umursamaz değildim artık. Sadece yaşlanıp ölmekten değil, koskoca bir ömrü heba etmiş olmaktan da korkar olmuştum. Yaş aldıkça yalnızlaşıyor, yalnızlaştıkça yaşlanıyordum. Yine de çoğu zaman kendime karşı bile sustum içimdeki tereddüdün fısıldadıklarını. O saatten sonra başıma gelebilecek en fena şey, hayatım boyunca hep yanlış yoldan yürümüş olduğumu görmek olacaktı. Oysa ben pişmanlıkları sevmem.
Sayfa 376Kitabı okudu
Kapı Eşiği
denizin kederini anlatacak dili yok, dedim ve devrildim, böyle sürdü uzun yıllarım düştüm, sustum, içimden geçirdim, evi oldum sol yanından yaralı bir salyangozun ve komşusu ağlayan bir ağacın. yeryüzü, ah yeryüzü diyerek gürültüsüne de alıştım kapladığım yerin. .. sadece bir baş dönmesi kaldı şimdi ömrümden.. .. ağaç anlatabilir kendini yağmura, hiç değilse fısıldayabilir-bunu biliyorum. kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av, uçsa bir ömür boynunda vebal. ve kimim ben, düşe kalka dolaşan yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur? ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah yolculuğa çağırır?
“Umurum da çünkü eskiden koşu partneriydik,” dedim haşin bir sesle. “ Arkadaştık. Ama artık değiliz. Ve senin bunu hiç...” Sustum. Çünkü ağzımdan çıkanların hiçbiri doğru değildi. Korku ve savunma içgüdüsüyle ürettiğim bahanelerdi sadece. Ona söylemek istediklerim çok farklıydı. Ve bir an önce söylemeliydim. “Aslında, bu söylediklerimi unut. Gerçek şu ki... senden hoş­lanıyorum, Violet. Kahretsin, hem de çok hoşlanıyorum . Ve seni özlüyorum.”
“Sustum. Tuz basıp yaralarıma, ne kadar susulacaksa o kadar sustum! Bir çığlık kanıyor en derininde yüreğimin. Açmadım kimselere yüreğimi...! Hançeri sadece kendime sapladım ve sustum...”
Sayfa 224
Reklam
Çaresiz misin? Kendimi çaresiz hissettiğim, her şeyin sonuna geldiğimi hissettiğim çok zaman oldu. Bir köşeye sinip insanlardan uzaklaşıp içimde kendi kendime sarf ettiğim umutsuz cümlelerin dayağını çok yedim. Kendimi çok ezdim, canımı çok yaktım. Kılımı bile kıpırdatmadan seyrettim o perişan hallerimi. İnsan düşerken tutmaz mı kendinin ellerinden? Tutmadım. Düştüm. Her seferinde sadece bir şeyi hatırladım. Sonra kalktım. Herkesten uzak kendimle verdiğim tüm bu savaşların sonunda yenile yenile ayağa kalktım. Başlangıçta sustum, öylece durdum ama içimdeki o lanet, o sefil sese hep üstün geldim sonunda. Çünkü teslimiyet acizlerin oyuncak silahıdır, en dar zamanlarda bile bir varoluş sebebi hatırlayanlar kendi karanlıklarına teslim olmazlar.
Sayfa 188Kitabı okudu
Sordu: -Sadakat ne demektir? -Sevgilinin bir dediğini iki etmemek galiba... -Bu sadakatten bir cüz sadece, başka? -Gözlerinin sevgiliden başkasına kör olması... -Bu da öyle, başka? Sustum, bir şey diyemedim, bir yudum aldı kahvesinden, yüzüme baktı, gözlerinden başka hiç bir şey kalmadı yeryüzünde, sorusunun cevabını kendisi verdi: "Sadakat O olmaktır!"
Gece (*
Sonra bir kez daha bir ilke şahit oldum. " Gece'm...." dedi. Benden sonra birini daha böylesine sahiplenerek. "Yapma" diye mırıldandım içimden. Tırnaklarımı avucumun içine saplayarak kendimi kastım. Ellerim soğudu. "Sen sahiplendiğin her şeye zarar verirsin. Yapma !" diye içime doğru avaz avaz bağırdım. Dışarıya karşı sadece sustum....
Sayfa 25 - DokuzyayinlariKitabı okudu
553 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.