Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir muhtaçlığın,paraya ihtiyacın, süreye uyuma içgüdün, aşka, şana şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir.
Bencillik arıyorsan ben sana söyleyeyim bak, asıl bencilce olan depresyondur. Çünkü sahibini ve  yaşadıklarını evrenin merkezine koyar. Açlar, hastalar, savaşlar, depremler, tufanlar bile önemini kaybediverir. Sevgilinin gidişini düşünürken korkunç facialardan sağ çıkmış ve yaşamak zorunda kalmış insanları mesela görmezden gelirsin. Onlar inatla ayakta kalmaya uğraşırken, sen yıkılmaktan medet umucak kadar körleşirsin. Ama şükretmeyi öğrenirsen sadece yaşama karşı nankörlükten değil bencillikten  de kurtulursun. Sahip olduklarına minnet duymak seni şımarıklıktan, yıkıcı hırstan, tatminsizlikten, dinmeyen aç gözlülükten korur.
Reklam
-Biri, milyonlarca ve milyonlarca yıldızın sadece tekinde var olan bir çiçeği seviyorsa yıldızlara bakmak onun mutlu olmasına yeter. Kendi kendine, " Benim çiçeğim oralarda bir yerde...' der. Ama koyun çiçeği yerse sanki onun için, bir anda bütün yıldızlar sönmüş gibi olur! Bu da mı önemli değil yani!
Aşı olduktan sonra 3-5 gün yataktan kalmayıp sonra toparlayanlar ,"Buna dayandım,sabrettim ama sonuçta Covid-19'a karşı korunuyorum" diyorlar. O 3-5 günlük kötülük hissi önemli değil ki... Ne olacak ise inanın bana, çok sonrasında olacak. Kimyasal yoldan zehirlenme , grafen meselesini bir kenara koyalım (...) Sadece konu dışı antijenler yüzünden gelişen otoimmünite onlarca farklı ve konvansiyonel tıpta çözümü olmayan hastalığa yol açacak. Hangi organı tutuyorsa, o organda günün 24 saati süren saldırı ve tamir döngüleri... Bu yıllar içinde bedeni de yoruyor, yavaş yavaş ilgili organı da tüketiyor. Yine de bedenin öyle Back-Up (yedek) sistemleri var ki... Bazı organlar ⁰/⁰80'in üstünde tahrip olmadan hiçbir belirti vermezler. Tetkiklerde de çoğu kere bir şey çıkmaz . Ancak, bir noktadan sonra organ birden yetmezliğe girer, ne olduğunuzu şaşırırsınız.
Sayfa 63 - hayykitap/ Doç .Dr.Cüneyt KonuralpKitabı okudu
Yakından bakıldığında insanlar yüzyıllar içinde, "Şu anda gördüğümüz üzere," dedi Saurau, sadece iki içgüdüyü geliştirdiler; alışveriş yapma ve tüketme içgüdüsünü.
Bana umutsuzluk yasasıyla birlikte bu yaşam bilgisini, Zorunluluk karşısında bu kolaylığı, böylece bir sürü çıkmaz yol ve bunlara alışma sanatını miras bıraktığı için ona gönül borcum var. Düş kırıklıklarımı desteklemekte ve onları koruma sırrını uyuşukluğuma göstermekte hiç gecikmeyen ülkem, bundan başka, beni gösterişlere pek düşkün bir rezil haline getirme telaşı içinde, kendimi fazla tehlikeye atmadan alçaltmanın yollarını dayattı. Sadece en parlak, en kesin başarısızlıklarımı değil, korkaklıklarımı gizleme ve vicdan azaplarımı biriktirme yeteneğini de ona borçluyum. Ona borçlu olduğum daha neler var, neler! Üzerimde o kadar hakkı var ki, sayıp dökmek bıktırıcı olacaktır.
Reklam
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
"İşte bu yüzden sosyal medyaya bulaşmıyordum. Bir sürü acımasız ve rahatsız edici yorumun yanı sıra, Ben harika ülkemizin anayasasının gerektirdiği gibi sadece düşüncelerimi ifade ediyorum. Sevmiyorsan okuma. Falan filan, kisvesi altında zorbalık yapıyorlardı."
Sayfa 110
“Yani insan bir gün bir şeyi yanlış yapar ve bir daha geri dönemeyeceği bir yola mı girer? Belki de sadece incecik bir iplik vardır bizi toplumsal hayata bağlayan, iç dünyamızı onunla uyumlu kılan. Ve bir gün istemeden de olsa o bağı koparabiliriz.”
Sayfa 102 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Hayattan çoğu zaman tat alamıyoruz. Allah sadece bedenimizi yaratmış gibi yaşıyoruz.
Sayfa 101 - Destek Yayınları
Reklam
Kitap Devleti'nin Anayasası...
1- Ülke, kitap okuyan ve okumayan olarak keskin bir şekilde ayrılır. (Evet, yegane ayrımcılık bu olacak; kitap okumayı tercih etmeyen vatandaşlar sınır dışı edilmeyecek tabii ama oy verme hakkı elinden alınacak.) 2- Okulda sadece kitap okuma alışkanlığı kazandırılacak. Hçbir şey öğretilmeyecek kitap okumaktan başka. Eğitim on yıl olacak ve bu on
Sayfa 42 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okuyor
Resûlullah (sav) şöyle buyuruyor:
"Dünya'nın durumu tıpkı, başından sonuna dek ikiye ayrılıp, bölünen bir elbise gibidir. Sadece tek bir dikişlik yerle tutulu kalmıştır. Artık neredeyse o kalan dikişin de eskiyip böylece ikiye bölünmesi oldukça yakındır,"
Sadece öldürmemek, çalmamak, istismar etmemek, aldatmamak ve ayırımcılık yapmamak sizi ahlaken iyi yapmaya yetmez.
Mali ibadetleri terk ve bedeni ibadetlerle yetinenlerin aldanması
Başka bir grup; belki helâl mal kazanır, haramdan kaçınır ve mallarını camilere harcarlar. Ancak bunlar da şu iki yönden aldanmaktadırlar: Birincisi; riya, övülme ve şöhret isteği. Şöyleki; belki yakınında veya beldesinde fakirler vardır ve malı onlar için harcamak daha önemlidir. Şehirde çok sayıda mescid vardır. Ama asıl maksad, bu mescidlere
Acının bağıra çağıra ortalığa tehditler savurduğu sokaklardaki evlerde yaşayan herkes susmuştur. Üzerine hayat ürkekliği sinmiş insanlar, bu susuşlarından tanınabilir. Ağız dolusu kelimeleri yutkunup, yapacak başka bir şeyleri kalmadığında, sessizliğin koynuna uzanıp gürültülü bir posta treninin kendilerine bir umut bırakmasını beklerler. Ne olduğu, nereden geldiği çok önemli değil. Sadece umudu hatırlatacak bir şey... Bir göz kırpması uzunluğunda bile olsa, umut.
Resim