Mevla'nın bağışlamasına ve cömertliğine bak ki, kul günah işler, o ise kuldan utanır.
Sayfa 10 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Bulutlar, rüzgarlar, gökteki ay ve güneş, hepsi çalışmaktadır. Sakın bir ekmeği yerken gaflet eyleme. O ekmekte bunların çalışmalarının ayrı ayrı payları vardır. Sana bunları hizmet ettiren Allah'a gönül borcunun olduğunu bil.
Sayfa 10 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Bir zalim hikaye edilir: Yoksulların odununu zorla, ucuza alıyor ve zenginlere zorla satıyordu…
Sonunda bir gece mutfak ateşi, odun ambarına düştü. Bütün varlığını yakıp, onu yumuşak yatağından sıcak küle oturttu…
Onun arkadaşlarına “Bilmiyorum, bu ateş evime nereden düştü?” dediğini duydu cevap verdi: Yoksulların gönlünden.
Elinden geldiğince bir gönül perişan etme. Zira bir ah, bir alemi birbirine katar.
Padişah halkın bahçesinden bir elma yerse, adamları ağacı kökünden koparır.
Memleketin dört bir yanına asılsın.
… düşüncesiz biri, ona öğüte başladı: Önceki padişahlar, bu nimeti çalışmayla biriktirerek bir yarar için kenara koymuşlardır. Elini bu hareketten çek, önümüzde güç hadiseler var, düşmansa arkamızda.
…
Padişah bu sözden dolayı yüzünü buruşturup onu azarladı ve “ Yüce Allah beni, yemem ve bağışta bulunmam için bu memleketin sahibi yaptı, saklamam için bekçisi yapmadı.” dedi.
Kırk ev hazinesi olan Kârûn yok oldu. İyi isim bırakan Enûşîrvân ise ölmedi.
Büyüklük ve hüküm Allah’a aittir. Suç görür, yine de ekmeği sürdürür.
Dostlar, zindanda yardımcı olur. Sofrada bütün düşmanlar dost görünür.
“Dört kişi, dört kişiden candan rahatsız olur:
Eşkiya, sultandan; hırsız, bekçiden;
zina ehli, dedikoducudan; fahişe, ahlak zabıtasından. Hesabı temiz olanın, hesap inceleyenden ne korkusu vardır?”
.
Adam içki içmiş, bir günah işlemiş; sarhoş belli ki... sendeliyor yolda. Ve sen bunu azarlıyorsun, lanetliyorsun. Ama mesela gıybet eden de sarhoş olsaydı, harama bakan da sarhoş olsaydı, suizan yapan da sarhoş olsaydı, çalan da sarhoş olsaydı, söven de sarhoş olsaydı, kalp kıran da sarhoş olsaydı kaç tane ayık kalırdı içimizde?
.
Şeyh Sadi Şirazi
Sayfa 142 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
İnsana hüner, fazilet, din ve olgunluk gerek. Mal, mevki dediğin şey bir gelir bir gider.
Sadi Şirazi
Zalimlere para cezası yetmez, en iyisi onların kökünü kazımaktır.
Sayfa 27 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Hakka şükretmenin tek bir yolu vardır. O da kişinin acizliğini kabul etmesidir.
Sayfa 9 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Sayısız nimetini gördüğümüz Mevla'ya hakkıyla şükretmek mümkün müdür?
Sayfa 9 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Alınan her nefes ömrün uzamasını, verilen nefesler de vücudun rahatlamasını sağlar.
Sayfa 9 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Sırası gelince konuşmamak kusur sayılır.
Sayfa 45Kitabı okuyor
