Sadık Hidayet'in yazdığı Diri Gömülen , 1929-1930 yılları arasında yaşadığı Paris ve Tahran'da yazdığı dokuz öyküden oluşan bir derleme kitabı.Kitaptaki tüm öyküler onun hayatı boyunca yaşadığı ölüm saplantısını ,karamsar yapısını içeriyor.
// “Hiç kimse anlayamaz, hiç kimse anlamayacak. Her taraftan çıkmaza düşen kimseye “al başını, git geber” derler. Ancak ölüm insanı istemediği zaman, ölüm de insana sırt çevirdiği zaman, gelmeyen ve gelmek istemeyen ölüm…!”
Diri Gömülen:Konusu hayattan duyulan bıkkınlık ve bunalım sonucu intihar etme düşüncesi.
Hacı Murad: İran'da kadının konumunu irdeliyor.Kadın-erkek ilişkileri üzerine yazdığı bir öykü.
Fransız Esir: Savaşın iki farklı yönünü ele almış.
Kambur Davud:Fiziksel kusuru yüzünden insanlar tarafından dışlanan Davud'un hikayesini anlatmış.
Madeleine: Bir anne ve kızlarının hikayesini birinci tekil ağızdan anlatmış.
Ateşperest:Zerdüşt dinini konu etmiş.
Abacı Hanım:Kardeşine karşı duyduğu kıskançlık yüzünden aşağılık duygusuna kapılan bir ablanın hazin sonunu anlatmış.
Ölü Yiyenler:İki kumanın, öldüğünü düşündükleri kocalarının ardından yaşadıkları anlatılıyor.Hikayenin sonu ise oldukça şaşırtıcı.
Hayat Suyu:Bir masal aslında.Sonu güzel biten masallardan.İyilerin her zaman kötülere karşı galip geldiğini anlatıyor.
Beni en çok etkileyen öyküler; Diri Gömülen,Ölü Yiyenler ve Hayat Suyu oldu.Yazarın en bunalımlı günlerinin izlerini bu öykülerde görmek mümkün.Okurken siz de karamsarlığa kapılabilirsiniz.
// “Şimdi artık elinden kaçamam, kendimden kaçamam. Kısacası ne yapılabilir? Yazgım benden daha güçlü.”