“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında
herkesler var olmuş
bir sen ben ölmüşüm
ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda
ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda”
5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
*
Bugün 19 Mayıs 2019;
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsun’a çıkışının 100.Yılı!
Bugün Paşamın Doğum Günü... Kutlu Olsun!
*
100 Yıl geçmiş olmasına rağmen birileri tarihten ders almamış olacak ki Sayın ÖZAKMAN bizlere bir hatırlatma yapmış!!
Tarihten ders almazsanız;
Tarih size çok güzel dersler verir!!
Bizim tarihten anladığımız, tarihten
KADINLARIN TAŞIDIKLARI GÜCÜN FARKINA VARMALARI iÇİN YAZILMIŞ
Evet başlıyorum,Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabının incelemesini yazmaya karar verdim.Ancak yazar psikiyatrist olduğu için bu bilimin diliyle yazmış. Bizim için zorlayıcı açıklamalar olduğunu söyleyebilirim .Aslında kendi anladığımı yazacağım demek daha doğru olacak.Çıkarımlar,kitabı
İlk sayısından itibaren Türkiye’nin tüm seslerini sayfalarına taşıma titizliği ve enerjisiyle öne çıkan İzdiham, yepyeni bir tasarımla okura sürpriz yapmaya devam ediyor. Ses getiren kapak tasarımları, etkileyici yazı ve şiirlerle dikkat çeken popüler edebiyat dergisi İzdiham, Eylül-Ekim sayısında “AYRILIK ELMAYLA BAŞLADI” sözü ile yeni bir döneme
Allah onu sever.
Bedeni sağlam olur.
Melekler onu korur.
Evine bereket iner.
Yüzünde salihler siması olur.
Allah Teâlâ kalbini yumuşatır.
Sıratı parlak şimşek gibi geçer.
Onlar için korku ve hüzün yoktur zümresine ilhak eder.
Allah Teâlâ onu cehennemden korur.
İzdiham Dergisi, 50. kez çıkmaya hazırlanırken 49. sayının üstünden şöyle bir geçmek iyi olacak.
"Bunaldık Ya Resulallah" niyazını kapağa taşıyan İzdiham, olana bitene kayıtsız kalmayacağını da ilan etmiş oluyor. Arka kapakta da aşkın kötü bir şey olmadığı ama her an kötülük
Hayal mi gerçek?
Gerçek mi hayal?
İkisi de mi gerçek?
İkisi de mi hayal? . . .
Hem gerçeği hem hayali muallakta bırakan bir obsesif şüphenin romanı:
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
"Kendine haksızlık ediyorsun. İnsanın yüzündeki çizgiler, duygularının dışa vurulması için bir araçtır ve seninkiler de bu konuda sana çok sadık davranıyor."
Karga gündüzleri uçar hep,
Baykuşlarsa geceleri.
Kuğu hem gece hem gündüz uçar.’’
Aşk… İnsanlığın varoluşundan beri yazıp çizilen üç harf size ne ifade ediyor? Güzellerin yaşayacağı ya da güzele daha bir yakışan şey mi? Peki çirkinlerin ve çirkinliklerin aşktaki yeri ne? Aşk her yüreğe tutunur mu?
Sizlere Victor Hugo’nun muhteşem eseri olan
İnsanlığın ileri gitmesi için, doruklarda sürekli olarak onurlu cesaret örneklerinin yer alması gerekir. Tarihin gözünü kamaştıran gözüpeklikler insanlığın yolunu aydınlatır. Şafağın sökmesinde bile cesaret vardır. Denemek, meydan okumak, israr ve sebat etmek, kendine sadık kalmak, kadere göğüs germek, felaketi üzerimizde bize verdiği korkunun hafifliğiyle şaşırtmak, adaletsiz güce karşı koymak, sarhoş zafere sövmek, dik durmak, kafa tutmak; işte toplumların ihtiyaç duyduklarının örneği ve onları aydınlatan işık. Aynı olağanüstü şimşek, Prometheus'un meşalesinden Cambronne’un piposuna dek uzanır.
Sayfa 696 - İş Bankası Kültür Yayınları 1. Cilt - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Din felsefesi ile ilgilenen biri olarak teistlerin kötülük problemine karşı cevapları yok iddiasına çok şaşırdım. Bu yüzden bildiğim kadarı (Her zaman bilgi bildiğimizden daha fazlasıdır.) ile bazı kaynakları sizlerle paylaşmak istiyorum. (Tabiki bu öneriler okuyan araştıran insanlar için, bana önerme diyenlere yapacak bir şeyimiz