Bununla ilgili bir anekdot aktarayım: Liman von Sanders, Enver Paşa’ya bir terfi listesi gönderiyor, listede Mustafa Kemal de var ama Enver, Mustafa Kemal’i Paşa yapmak istemiyor. Enver, “Bu Mustafa Kemal’i paşa yaparsın, sadrazam olmak ister; sadrazam yaparsın sultan olmak ister; sultan yaparsın Allah olmak ister” der. Bunun üzerine Liman von
248 syf.
·
Puan vermedi
Çerkes Hasan nåmıyla meşhur Kolağası Hasan Bey, Sultan Abdülaziz'in hanımlarından Neşe Erek Kadın Efendi'nin kardeşiydi. Eski padişahın kayınbiraderi oluyordu. Eniştesinin ölümünden Hüseyin Avni Paşa'nın sorumlu olduğunu öğrenmişti. Bu işte parmağı olanları da biliyordu. İntikamını almak niyetindeydi. Hele Sultan Abdülaziz'in
Osmanlı'da Derin Devlet ve II. Abdülhamit
Osmanlı'da Derin Devlet ve II. AbdülhamitYavuz Bahadıroğlu · Panama Yayıncılık · 2015500 okunma
Reklam
Osmanlı Hilâfeti fikri 3 Temmuz 1918'de tahta geçen Sultan Halife VI. Mehmet Vahdettin'in üzerinde farklı bir tesir gösteriyordu. Payitahtını ve şahsını savaşın galibi olan Müttefiklerin hakimiyeti altına sokan Mondros Mütarekesi, aynı zamanda onu, geçen on yıl boyunca Osmanlı Hanedanını kendisine kukla yapmış olan İttihat ve Terakki Fırkası'nın hakimiyetinden kurtarıyordu. Anadolu'daki yeni Türk milliyetçi hareketinin yükselişi, Sultan-Halife'yi, henüz serbest kaldığı Türk tebaasının hakimiyetine yeniden mahkum etmekle tehdit ediyordu. Anadolu'da Yunanlılara karşı gösterilen milliyetçi direnişin Büyük Müttefik Güçler’e bir meydan okuma olduğunu gören ve Müttefiklerin hakimiyetinin mukadder olduğuna inanan VI. Mehmet, nüfuzunu Mustafa Kemal aleyhine ortaya koydu. Halife 1919-1920 kışında milliyetçilerin kararlı bir hasmı olan Sadrazam Damat Ferit Paşa'ya Biga Sancağı'nda Çerkez çetelerinden düzensiz bir kuvvet kurma izni verdi. 1920 baharında bu düzensiz birlikler milliyetçi ordunun karşı saldırılarına direnemeyince İstanbul Hükümeti Seyhülislam'dan milliyetçilerin hareketinin dine mugayir olduğuna dair bir fetva aldı. Fetva metni 11 Nisan'da aynı mealdeki bir Hatt-ı Hümayun ve bir Nazırlık bildirisiyle birlikte yayınlandı. Sultan-Halife'nin milliyetçilere karşı gösterdiği bu manevraların takdire şayan bir tesiri olmadı, fakat bunlar bir düşmanlık ilânıydı ve milliyetçiler bunu ne unuttular, ne de affettiler.
Sayfa 64
334 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
İttihatçılara Objektif bakış...
Yakup Kadri'nin bu romanını ben bir belgesel edasıyla okudum. Gerçekte desem yeri var. Çünkü iz belgesellenir, okunmaz. Sadede geleyim... Roman, İttihat ve Terakki muhalifleri, gazeteci Ahmet Kerim'in ayrılıkları, 31 Mart olayından sonra Osmanlı'da yaşanan iktidar-muhalefet çekişmesini, tarihi bağlamda ele alıyor. Ele alıyor,
Hüküm Gecesi
Hüküm GecesiYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 2022754 okunma
Prens Sami, Atatürk ölürse Türkiye'de cumhuriyetin sona ereceğine o kadar inanmaktadır ki, aklınca İngiliz-Alman rekabetini körükleyip, "Atatürk ölünce Türkiye'de Abdülmecit tahta geçerse ülke Alman güdümüne girmiş olacak; eğer babam Prens Sami'ye yardım ederseniz ve o tahta geçerse, elbette Sultan Vahdettin gibi babam da İngiltere'nin yanında yer alacaktır. Seçimi siz yapın" diyebilmekte, üstelik bu teklifini yazılı olarak yapabilmektedir. Yani Türklerin kendi ayakları üzerinde durabilme olasılığı, ona ve onun gibi düşünenlere göre söz konusu bile değildir; Türkiye ya Almanya'ya dayanacaktır ya da İngiltere'ye. Kurtuluş Savaşı'nda da kimi aydınlar ve hatta delegeler aynı fikri savunmuyorlar mıydı? Halide Edip ve Robert Kolej çevreleri "Amerika" derken, İstanbul basınının Saray beslemesi büyük bir çoğunluğu "İngiltere" çığırtkanlığı yapmıyor muydu? Şöyle bir soru sorulsa... "Birinci sıradaki üyesi Sultan Vahdettin, ikinci sıradaki üyesi ise Sadrazam Damat Ferit Paşa olan bir derneğin adı, sizce ne olabilir?" Böyle bir soruya sakın, "Ya istiklal Ya Ölüm Derneği" deyip, başkasıyla karıştırmayın. Bu derneğin adı "İngiliz Sevenler Derneği"dir ve kurucusu da, Saray'ın "hık deyicisi", gazeteci Sait Molla'dır. Satılık, yandaş basın (tıpkı bugün de olduğu gibi) o zaman da iş başındadır ve bu tür olaylar, bu topraklar için "bildik bir yerlerden tanıdık" olaylardır. Asıl acı olan budur.
Sayfa 331
Yahudi Tüccar Yasef Nassi
Az zamanda Kanuni Sultan Süleyman'ın güvenini kazandı. Kanuni, Nassi'nin keskin zekâsı, ticaret ve ekonomideki bilgisi, Avrupa devletleri hakkındaki öngörülerinden etkilenmişti. Kanuni, Nassi'ye "Frenk Bey" unvanını verecekti. Nassi, devlet nezdinde asıl itibarı Kanuni'nin oğlu 2. Selim döneminde yaşadı. Peki, Şehzade
Reklam
357 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.