Safahat-Gölgelerden...
... İslâm’ı, evet, tefrikalar kastı, kavurdu; Kardeş, bilerek, bilmeyerek, kardeşi vurdu. Can gitti., vatan gitti, bıçak dîne dayandı; Lâkin, o zaman silkinerek birden uyandı. Bir gör ki: Bugün can da onun, kan da onundur; Dünyâ da onun, din de onun, şan da onundur. Bin parça olan vahdeti bağlarken uhuvvet, Görsen, ezelî rabıta bir buldu ki kuvvet: Saldırsa da kırk Ehl-i Salîb ordusu, kol kol, Dört yüz bu kadar milyon esîr olmaz, emîn ol.
Bir şi’r-i revân olup da cânan Geçmez mi bu gölgeden hırâman? Akıp giden bir şiir olup sevgili, Salınarak bu gölgelerden geçmez mi?