İran'da yaşanan devrimler geleneksel toplumsal yapıda 19. yüzyılda başlamış olan dönüşümü radikal politikalarla hayli hızlandırmıştı. İslam öncesi İran tarihine yapılan vurgularla daha seküler ve İslam dünyasının kalanından farklılığı öne çıkarılan bir kimlik inşa edilmeye çalışıldı.
İslam öncesi İran tarihine dair yabancılar ve İranlılar tarafından yapılan tarihi ve arkeolojik çalışmalar teşvik edilmiş, müzeler inşa edilmiş ve ders kitaplarına bu eksende bir tarih anlayışı hakim olmuştu.
Bu sahiplenme hırsı neydi? Toprağı, insanı, varlığı bunca sahiplenmek için savaş neydi? Toprak herkese yeterdi ama sahiplenmek isteyenler işi bozuyordu. Şu dünyada her millet, her insan bu yüzden hayatını savaşarak kazanmak zorunda kalıyordu.
Şu dünyada kavga etmeden yaşanılamaz mıydı? Sultanlar ve şahlar birbirleriyle savaşırken harcayacakları kuvvet ve mesaiyi üretmeye harcasalardı eğer, elbette tabiat onlara her nimeti sunar, Allah da geçimlerini bereketlendirirdi.