Şah-ı Nakşibendi Hz göre
- marifet keramette değil, istikâmet üzere olabilmekte idi.
"Bu yolu bulamayanlara acımam, bulupta nasipsiz kalanlara acırım."
Şah-ı Nakşibendî (k.s)...
Şah-ı Nakşibendi hazretlerine sormuşlar:
-Soyunuz nereye varıyor?
Şah-ı Nakşibendi hz. buyurmuş:
-İnsan soyuyla hiçbir yere varamaz.
“Allah dostlarıyla ömrünü geçirenler asla pişman olmayacak!
Bu dostluk ölüm ile son bulmayacaktır!.”
|Şâh-ı Bahâeddin Nakşibendî (k.s.)
Aşk pazarında kirli kalbi satın almazlar..
Şah-ı Nakşibendi Hz. k.s🌙
"Allah bir kulunu severse onu sevdiğine gönderir, terbiye ettirir, azametine yakışacak edeb öğretir. Müjdeler olsun sana, seni bir mürşide göndermişse şayet bilesin ki Rabbin seni seviyor demektir."
Şah-ı Nakşibendi Hazretleri (R.Aleyh)
Damladan ummana (Şah-ı Nakşibendi (k.s))
Biz hakikat devletine erişmeye ancak vasıtayız.
Bizden kesilip , hakiki maksuda erişmek gerekir .
Cuma Gününe Duâ'm ;
Allâh’ım!
Bizi bol veren cömertlerden eyle,
Muradına erişenlerden kıl,
Cimri,
Hakkı görmeyen körlerden,
Başkalarının kötülüğünü yayan dedikoduculardan,
Kendini beğenen kibirlilerden,
Arabozuculardan eyleme...
~~Şah-ı Nakşibendi Hz. ( K.S )
İşte bu sırrı anlamayanlar, meselâ yüz hâsiyeti ve faidesi bulunan Evrad-ı Kudsiye-i Şah-ı Nakşibendî'yi veya bin hâsiyeti bulunan Cevşenü'l-Kebir'i, o faidelerin bazılarını maksud-u bizzât niyet ederek okuyorlar.
O faideleri göremiyorlar ve göremeyecekler ve görmeye de hakları yoktur.
Sayfa 171 - rnkKitabı okudu
“sırtımızda bunca günah kamburu var iken hâlâ ayakta olmamızdan daha büyük keramet mi olur?”
Şâh-ı Nakşibendî Hazretleri
Gavsı Sani hazretlerinin Nakşibendi Tarikatı Silsilesi:
Hz. Muhammed Mustafa (sav)
Hz. Ebubekr Sıddık (ra)
Selman-ı Farisi Hz. (ra)
Ebu Muhammed Kasım Hz. (rah)
Şeyh İmam Cafer-i Sadık Hz. (rah)
Şeyh Bayezid-i Bistami Hz. (ks)
Şeyh Ebu Hasen Harakani Hz. (ks)
Şeyh Ebu Ali Farmedi Hz. (ks)
Şeyh Hace Yusuf Hemedani Hz. (ks)
Şeyh
molla câmii hâzretlerine soruyorlar:
- sen bu ilmi nasıl elde ettin?
- ben bunu bir elmaya borçluyum.(bir rivâyete göre başka bir meyve) ben daha çocuktum, babam beni aldı, çok güzel bir zât'ın kucağına verdi, o zât benim de çokça hayran olduğum muhaddis ve mutasavvıf hâce Muhammed pârisâ hazretleri (muazzam bir zât) şâh-ı nakşibendi'nin قُدِّسَ سِرُّهُ " bizim varlığımızdan murad, Muhammed Parisâ’nın yetişip ortaya çıkmasıdır " dediği kişi.. onun kucağındaydım, o bana bir tebessüm etti, bana bir meyve verdi ve ben o meyvenin meyvesiyim, bana ettiği duanın, nazârın bereketiyim, diyor.
