"Satrançta kazanmak istiyorsan, bir şeyi anlaman lazım," dedi, Nora'nın tek derdi buymuş gibi. "Anlaman gerekense şu: Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken, karşı tarafın bütün taşları duruyor olsa da, oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da -ki belki hepimiz öyleyiz- piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir. Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Senin tek yapman gereken, ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır. Her seferinde bir kare. Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin. Nora etrafındaki kitaplara baktı. "Elimde bir tek piyonlar mı kaldı diyorsunuz?" “En sıradan görünen şey seni zafere götürecek şey olabilir diyorum. Sen ilerlemeye devam et."
Sayfa 186Kitabı okudu
"Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken, karşı tarafın bütün taşları duruyor olsa da, oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da -ki belki hepimiz öyleyiz, piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir. Çünkü hiçbir şey piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Senin tek yapman gereken, ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır. Her seferinde tek bir kare. Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin."
Reklam
188 syf.
10/10 puan verdi
Birbirlerini daha önce hiç görmemiş ,tanımamış, üç kadının hayat hikayeleri...Üç birbirinden farklı hayat, üç ayrı kıta... Ancak hepsinin istediği ortak bir şey var; o da ataerkil toplum baskısı altında yaşadıkları dünyamızda kendi özgürlüklerini kazanabilmek. Sanırım bizler bazen yaşadığımız bu dünyanın büyüklüğünü algılayamıyoruz. Hepimizin kendi yaşam hikayeleri var. Her sabah aynı umutla farklı şeyleri başarmak için güne uyanıyoruz her birimiz. Konu kendi özgürlüğümüz olunca inatçı lakin başkalarının da özgürlüğünün kısıtlanabileceğini, her kadının aynı duruma düşebileceği bilmekten ve elimizden geleni yapmaktan aciziz. Özümüzü unutuyoruz bazen. Kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi... Sevgili okurlarım hayat bir satranç oyunu gibidir. Birbirinden farklı görevleri olan benzersiz taşlar, aynı biz insanlar gibi... Ama unutmayın oyunun sonunda şah da piyon da aynı kutuya konur. O yüzden birbirimizin farkına varalım. Özellikle bu günlerde kol kola girmek ne kadar da önemli. Benim ne yardımım dokunacak demeyin aciz kalmayın. Etrafınızda olanların farkına varın ve bir noktada siz de ipin ucundan tutun. İşte bu farkındalık için Saç Örgüsü' nü okumanızı öneririm. Siz de romandaki kadınlar gibi ne olursa olsun sessiz kalmamayı öğrenin. Sanırım roman, bana bu duyguları çok iyi şekilde yansıtabilmesi sebebiyle uzun zamandır okuduğum en başarılı modern romanlardan biriydi. Bu kitabı ilk önce umudunu yitirmiş genç kızlara daha sonra bütün insanlara öneririm.
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206.8k okunma
"Anlaman gereken şu: Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken, karşı tarafın bütün taşları duruyor olsa da, oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da - ki belki hepimiz öyleyiz- piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir. Çünkü hiçbir piyon piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Senin tek yapman gereken ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır. Her seferinde tek bir kare. Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin."
Hatırlıyorum da okuldaki kütüphanede satranç oynamaya başladığımızda sen en iyi taşlarını daha en başında kaybederdin. Vezirle kaleleri daha ilk hamlelerde ilerletip bana kaptırırdın. Sonra da elinde bir tek piyonlar ve 1-2 at kaldı için oyunu kaybetmiş gibi davranırdın. Satrançta kazanmak istiyorsan bir şeyi anlaman lazım. Anlaman gerekense şu; Oyun bitene kadar hiçbir şey bitmiş değildir. Elinde tek bir piyon kalmış olsa bitmez. Bir tarafta tek bir piyon ve şah varken karşı tarafın öbür taşları duruyor olsa da oyun devam eder. Sen bir piyon olsan da -ki belki hepimiz öyleyiz- piyonun en sihirli taş olduğunu asla unutmamalısın. Ufacık ve sıradan bir şey gibi görünebilir ama öyle değildir. Çünkü hiçbir piyon, piyondan ibaret değildir. Bütün piyonlar kozadan çıkmayı bekleyen birer vezirdir. Senin tek yapman gereken ilerlemeye devam etmenin bir yolunu bulmaktır. Her seferinde tek bir kare. Bu şekilde karşıya geçip bütün güçlere sahip olabilirsin.
Oyun başladığında zayıf olabilirler ama potansi­yelleri dikkate değerdir. Çoğunlukla karşıdaki oyuncu tarafından ele geçirilir ve oyun bitene kadar tutsak olurlar. Fakat eğer dikkatli biriysen, gözlerini dört açar ve karşıdaki oyuncunun hareketlerini yakından takip eder ve bir de piyonlarını korursan, oyun tahtasının di­ğer ucuna ulaştıklarında piyonun 'Şah' olur. İlerlemeye devam ettikleri ve tuhaf imkânsızlıkların üstesinden geldikleri için oyundaki en güçlü taş olurlar. Bunu sakın unutma, olur mu? Tek bir piyonun bütün oyunu değiştirme potan­siyelini aklından çıkartma.
Sayfa 121
Reklam
494 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.