İnsanların açlıktan sonraki en önemli ihtiyacı neyin erdemli olduğunu bilmektir." Entelektüel gelişim de merak etmek, öğrenmek ve bilmekten geçer. Bununla beraber inanç ve değerlerimize sadık olmak yani ahlaklı olmak aynı zamanda ahlaklı kararlar vermekten geçer. Karar verme yetisi de bir insanın yaşına, bilgi birikimine ve deneyimlerinin zenginliğine göre şekillenir. Bu nedenle entelektüel birikime sahip olmak bizi daha ahlaklı yapar, inanç ve değerlerimize daha uygun kararlar almamızı sağlar.
İslâm, hayır işleri yapmak noktasında Müslümanları elbette teşvik etmiştir. Yine İslâm, ibadet ve sünnetlere sahip çıkmak hususunda da teşvikte bulunmuştur. İslâmi kültüre ilişkin kitap yazmak, bunları yayımlamak, vaaz ve irşat işleri ile meşgul olmak elbette çok değerli ve hayırlı işlerdendir. Yine emr-i bi'l maruf ve nehy-i ani'l münker ve güzel ahlaka davet de İslâm'ın hayırlı güzel amellerindendir. Tüm bu çalışmalar Allah Subhanehû ve Teâlâ'nın emirlerinden sadece bazılarıdır. Bunlar yapıldığında elbetteki her birinin sevabı vardır. Ancak siyasi niteliği olmayan tüm bu çalışmalar tek başına ümmeti kurtuluşa götürecek ve onun ölüm kalım meselesini çözüme kavuşturacak çalışmalar değildir. Bu sebeple Müslümanların hayati meselesinin çözümü İslâmi hayatı başlatacak Hilâfet'i yeniden ikame etmek ve Allah'ın indirdiği hükümleri yeniden hayata döndürmek için çalışa cak siyasi kitlelerin kurulması ile mümkündür. Hilâfet kurulduğunda ise yukarıda sayılan tüm bu çalışmaların ger çekleşmesini devlet bizatihi kendi eli ile sağlayacaktır.
K : "Benim bu yasalardan haberim yok "
Gözcü : "Çok yazık doğrusu "dedi
K : "Her halde bu yasa yalnızca sizin kafanızda var.
Bilinmezliklerle dolu bir başlangıç. Kendi suçundan habersiz günlük hayatında ki rolünü gerçekleştiren K. Ve kendisini karmaşık bir olaya dahil eden insanlar.
Ortada suçlu var ceza var ama suç yok . Suçlunun bilmediği bir davayla devam eden süreçi kapsıyor. Kimsenin umadığı bir vakitte suçlu olduğu şokunu yaşıyor kahramanımız. Bu suçtan muafak olmak için bir yandan düğümleri çözmekle uğraşırken diğer tarafta sakin ve vurdumduymaz tavırlar sergiliyor. Oysaki işler onun sandığı kadar basit değil her bir olayla dahada karmaşık hale geliyor.
Eser ekspresyonizim akımından etkilenmiştir.Dış dünyaya tamamen ilgisiz olup insanın iç dünyasını esas almıştır.
Bir yandan okumaya bir yandan yazarın aktarmaya çalıştığı düşünceleri anlamaya çalışıyorsunuz. Yazarın kaleminden dökülen her satır derin anlamlar içeriyor.
Kurgudan ibaret olarak görülse de günlük yaşantımızda insanlar üzerinde ki bilinmezliklerin otoritesini ele almış.
Okurken hayatla bağdaşlaştırdığım eserlerden bir tanesi oldu. Dikat çekici insanı sarsan bir olay örgüsüne sahip olmasada insanda merak duygusunu uyandırıyor.Özelikle eserin hak ,hukuk, adalet ,ceza ,kanun, insan piskolojisi gibi gibi önemli kavramlara değinmesi bu konuları irdeleyip insanı düşünmeye zorluyor. Yazar aslında eserde günlük hayata sıklıkla rastladığımız adaletsizliği dalga konusu almış gibi bir durum sezdim.
Frans kafka
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153.4k okunma
Merhaba
Bugün sizlere Az Yayınlarından Selma Onater kaleminden Dünya Oyunu kitabı ile geldim.
Dünya bir oyun bizler ise oyuncu.Sizinde dünya ile bu tür düşünceleriniz mutlaka vardır. Bazen gülüyoruz,bazen ağlıyor,bazen sinirlenip,bazen seviniyoruz sonra yine dünyanın içindeki o koşuşturmacaya özümüze geri dönüyoruz. Çevremizle
Rus Petrolünden Zengin Olan Yunan Denizcilik Milyarderleriyle Tanışın
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sadece üç ay sonra, Yunanistan'ın önde gelen armatörleri, küresel ekonomiyi sarsan savaşa alışılmışın dışında bir bakış açısı getirdi.
Haziran 2022'de, dünyanın en büyük tanker sahiplerinden biri olan George Prokopiou,
“Evde çoğu zaman yemekleri ben yapıyorum.”
“Öyle mi?” dedi şaşırmış gibi. “Neden ki?”
“Çünkü ben tek kızım,” diye mırıldandım. “Ev işlerinin çoğu benim üstüme kalıyor.”
“Yani?” diye karşılık verirken hâlâ sırtı bana dönük bir şekilde yemekle uğraşıyordu. “Bir vajinaya sahip olmak seni otomatik olarak bir ocağa ya da lanet bir süpürgeye dönüştürmez,” dedi başını iki yana sallayarak. “Tanrım, anneme bu saçma cinsiyetçiliği yapmayı aklımdan bile geçirsem hayalarımı keserdi.”
“Bu hayata karşı düzgün bir bakış açısı,” dedim sözleriyle heyecanlanırken.
“Hayata karşı olması gereken tek bakış açışı bu,” diye düzeltti Johnny. “Yirmi birinci yüzyıldayız,” diye ekledi. “Bin sekiz yüzlerde değil.”
Ahiretin hayrına,dünyanın hikmetine,tutum ve gidişâtın en adiline, güzel ahlâk ve faziletlerin tümüne sahip olmak isteyen Muhammed’i (sav) rehber edinsin,mümkün olduğu kadar onun ahlâk ve sîretine uysun.”
İbn Hazm