İnsanların mutsuz oldukları
bir toplumda yaşıyoruz.
Yalnız, çeşitli korkular altında acı çeken,
ruhen dengesiz, yıkık ve bağımlı olan
bu insanlar, önce bütün çabalarıyla
kendilerine boş zaman yaratmaya çalışırlar, sonra da bu zamanı
" öldürebildikleri" ya da geçirebildikleri
oranda sevinç duyarlar.
Ne acı bir çelişki.
Sayfa 24 - 6.BaskıKitabı okudu
"Sarkaçlı saatler, halılar, üniformalı uşaklar
ne de güzel! Böyle bir ortam çok can
sıkıcı olmalı! Kulağıma hiç durmadan: Aç
insanlar var! Üşüyen insanlar! Yoksullar
var! Yoksullar var! diye fısıldayan şu
gereksiz eşyalardan tek birine bile sahip
olmak istemezdim."
Sayfa 55 - İş Bankası Yayınları, 2020Kitabı okudu
“İnsanlar armağan olarak çiçek verirler, çünkü çiçekler Aşk’ın gerçek anlamını taşırlar. Bir çiçeğe sahip olmak isteyen, onun güzelliğinin soluşunu seyretmek zorunda kalır. “
Fırsatçılar battaniyeyi 250 lira yapmış 100 liralık vicdansız namussuzlar, sizin aranızda yaşamaktan utanıyorum. Sadece bu değil bir sürü fırsatçı mevcut. Görün dostlar bu zamanlar her şeyi belli eder…Bunlar derstir. Yaşamak için bir daire ihtiyacınız yok, görüyorsunuz…Dört duvar arasında kalitesiz yapılarda ölecegime, özgür bir beyine akıla sahip olmak en güzeli…Milyonlarca parayı dört duvara vermek neymiş ibret olsun. Asla bir apartman dairesi almayı asla düşünmedim. Asla almam…😏🙏 Fakirlik içinde lüx yaşıyoruz bu ülke gerçekten çok değişik yıldık. En önemlisi insanlığın aklı fakir. Lanet olsun böyle beyinlerede insanlığada….
Birer yağmacı gibi yaşıyoruz bu dünyada, bazen bir gülü dalından içimiz yanmadan koparıveriyoruz, bazen de bir gönülü gözümüzü kırpmadan talan ediyoruz, kıymet bilmek değil sadece sahip olmak istiyoruz, hayattan alabildiğimiz kadarını alıp bir köşeye çekilmek istiyoruz, kendi gerçekliğimiz dışındakilere kör ve sağır yaşıyoruz, doğru olanı biliyor fakat her defasında işimize geleni yapıyoruz ve nihayet bunlara kendimizce “mutluluk” diyoruz.