Lafargue'ın "Tembellik Hakkı" adlı kitabı, kapitalist sisteme ve çalışma culture'üne bomba gibi düşen bir eser diyebiliriz. Lafargue, bu eserinde, insanlığın en temel hakkının "tembellik hakkı" olduğunu savunuyor ve bizi düşünmeye itiyor.
Yani Lafargue'a göre, bizler hayatımızın büyük bir bölümünü çalışarak geçirmek zorunda değiliz. Aksine, boş zamanımızı kendimizi geliştirmek, sevdiklerimizle vakit geçirmek ve keyif aldığımız şeyleri yapmak için kullanmalıyız.
Tabii ki Lafargue, "çalışmamak" anlamında bir tembellikten bahsetmiyor. Onun savunduğu şey, daha az çalışarak, daha fazla boş zamana sahip olmak ve bu zamanı kendimize ayırmak.
Lafargue'ın kitabı, kapitalist sistemin ve çalışma culture'ünün yarattığı stresi ve yorgunluğu gözler önüne seriyor. Ayrıca, insanları nasıl köleleştirdiğini ve onları sürekli çalışmaya teşvik ettiğini de açıkça gösteriyor.
Eğer kapitalist sistemi sorgulayan ve alternatif bir toplum modeli düşünen bir eser okumak istiyorsan, Lafargue'ın "Tembellik Hakkı" adlı eserine kesinlikle bir şans vermelisin. Bu kitap sana farklı bir bakış açısı kazandıracak ve düşünmeni sağlayacaktır.
Unutma, tembellik ayıp bir şey değildir, aksine insanlığın en doğal hakkıdır!