Dahası, yaşadığı köyün yazgısı, sokakların güvenliği, bağlı olduğu kilisenin veya ibadet ettiği yerlerin kaderi onu hiç ilgilendirmez; bütün bunların onu hiçbir şekilde ırgalamadığını ve hepsinin hükümet denilen yabancı bir güce ait olduğunu düşünür. O bu nimetlerden sadece yararlanır; herhangi bir sahiplenme duygusuna ya da daha iyisini yapma düşüncesine sahip değildir.