Kitabın ilk bölümünde yazar Nazi soykırımı sebebiyle Polonya’daki Auschwitz toplama kampına gönderilmesiyle başlayan özyaşam öyküsünü gerçekliğiyle bizimle paylaşıyor.
Gaz odalarında, krematoryumlarda yapılan katliamlar, gardiyanların, ustaların tutuklulara davranışları, açlığın, susuzluğun raddeleri, yüreği fazlasıyla sızlatan işkenceler,
Selam️ Haruki Murakami “Sahilde Kafka / Umibe No Kafuka”.. Öncelikle; böyle kompleks bir eseri “su gibi okudum”, “hemen iki günde bitiyor” diyerek, ne denli hızlı okuduklarını belirtmiş, tüm okurların önünde, saygıyla eğiliyorum. Zira bu su gibi hali, benim okuma ritmim için mümkün olmadı. Gayet yavaş ve zorlu bir okuma süreci ile imtihan
İçerisinde bulunan sekiz öyküden oluşan tek kitabıyla şahsi kanaatime göre Türk edebiyatında Oğuz Atay öykücülüğü olarak yeni bir öykü tarzı oluşturdu. İletişimsizlik, yabancılaşma gibi konular daha önce birçok öykü kitabında işlenmiş olsa da Oğuz Atay bu temalara çok dürüst bir kendiyle hesaplaşma tavrı ekleyip teknik olarak da ironiyi
GİRİŞ
Öncelikle kitabı okumayı düşünenler için birkaç tavsiyede bulunup daha sonra yazara ve kitaba dair fikirlerimi dile getireceğim. Eğer hiç “modernizm” konusu üzerine okuma yapmadıysanız ve sosyoloji ve felsefe konusunda bi birikiminiz olduğuna inanmıyorsanız yanlış kitaba bakıyorsunuz şu anda. Başlangıç kitabı olarak tavsiye edildiyse durum
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim..
"Kadıköy"
...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Öncelikle yörükler hakkında kısa bir bilgi vermek isterim ki roman içeriği bunu gerektirir. Yörük, göçebe yaşam tarzını seçmiş halklardır. Anadolu'da yaylak-kışlak olarak tanımlanan, yazın yaylalara çıkarak özgürce, havaların soğuması ile de daha sıcak bölgelere, ovalara inerek yaşamlarını sürdüren bu topluluklara verilen ad aynı zamanda Türkmen
Foucault Bilgi iki anlamda yalandır diyerek başlıyor işe. Bunu, söz konusu söylemlerin “soybilimsel boyutu” olarak, yani bu söylemlerin belirişlerinin ve ihlallerinin koşulları şeklinde tarif ederek devam ediyor: Yasadışı durumlar, sapmalar ve anomaliler, düzensizlikler, itiraflar, hakikati söylemeye yönelik sözler, Dil ile iktidarın birbirini
BÖLÜM 1: SİYASET
Paul Muaddib çöle doğru terk-i diyar eyledikten yıllar sonra, devletin başında kardeşi Aila bulunurken "hükümetle din birleşmişti ve kanunu çiğnemek günah olmuştu." Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, devlet denilen "canavar" için geçerli bir günah yoktur; çünkü bu "canavar", “Yeryüzünde benden
BU İNCELEME Oidipus kompleksi ekseninde roman karakterinin “cinsel” yaşamıyla ilgilidir. Okuyacak kişinin yaşına göre hareket etmesi önerilir.
Tanım: Oidipus kompleksi ya da Oidipus karmaşası, Sigmund Freud'un kurucusu olduğu psikanalitik teoriye göre karşı cinsteki ebeveyni sahiplenme ve kendi cinsinden ebeveyni saf dışı etme konusunda çocuğun
İki durumdan bahsedeceğim ve epey uzun olacak. Yoğun olmadığınız bir vakitte okumanız sizin faydanıza olur kanaatindeyim. Yine de okursanız elbet sevinirim.
***
Öyle ya, kişi başladığı noktaya dönemedikten sonra niçin yola çıksın ki?
Daire'ye Dair, Dücane Cündioğlu
***
Sene 2009. Tvnet ekranlarında Gündem Özel adlı programda konu Aşk Pazarı.
"Yalnız kesin olan bir şey varsa, o da, kadının olanaklarının bugüne dek hep baltalandığı, insanlığın bunlardan hep yoksun kaldığıdır; hem kendi çıkarı hem de hepimizin yararı açısından, talihini denemesine izin vermenin zamanı gelmiş de geçmiştir."
Kadın - İkinci Cins 3, Simone de Beauvoir
Bu kitap üç tane röportajdan oluşmaktadır.
"Ama her yaşam, başlı başına her yaşam yeni değilse, neden doğuyoruz?" (s.328)
■
"Mülksüzler", entelektüel bir kitap, hayali bir anarşist toplumun nasıl çalışacağını doğrudan inceleyen bir kitap. Bireysel özgürlük, iş, topluma karşı görev ve sorumluluk, sahiplenme, ilişkiler, sosyalleşme ve ebeveynlik üzerine birçok fikir mevcut. Tüm bunlar, muhteşem bir dünya kurma ve karakterler yaratma ile birleşmiş.
Okunmasının zor olduğu çok fazla söylense de rahat okunan bir kitap olduğunu düşünüyorum, okumaya kesinlikle değer.
Kitabı sevmek için bir bilim kurgu hayranı olmanıza da gerek yok, sadece açık fikirli olun ve kendi idealarınız üzerine düşünmeye hazır olun.
■
Kitabı okumaya başlamadan önce kesinlikle sonsözün okunmasını tavsiye ediyorum.
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,4bin okunma