Şahsî paylaşımlarıma yapılan bir eleştiriye cevabımdır... :)
Bu sitenin fonksiyonu, misyonu, işleyiş çerçevesi bağlamında alıntı, ileti, inceleme vs. kategorilerin bulunuyor olması; söz konusu ulamları doğrudan kullanmanın yanı sıra, içeriğin ve üslûbun üyeler tarafından belirlendiği, özgün fikir/duygu/paylaşımlardan oluşan ve "kitap"a dâir bilgi ya da yorumlara dayanan yazılara da yer vermenin, herhangi bir sakınca taşımadığını gösterir bence...😉
Şahsi idealler devletin ideallerine ters düşüyorsa o vatandaş ıslah edilmelidir.
Öz eleştiri niyetiyle...
Cemil Meriç'i, sitedeki profilimin arka plân fonunda kullanmışım.. O kahverengi renkli, deniz deryâ 12 kitabını okumuşum.. Peki, ama; Meriç'in fikirlerinden idrâkimin süzgecine takılanlar, dikkatimin oltasına avlananlar, yani şahsî çıkarımlarım nedir?.. İşte, bu soru, sadece Meriç' in eserleri için değil, okuduğum tüm kitaplar için cevap bulmadığı müddetçe, okumak fiili; anlama, içselleştirme, sentez yapma, fikir yaratma süreçlerini tamamlamıştır diyemem..
Alıntı -13-
Sevgi, İlgi, Bilgi, Vergi:
Kalabalığı takip etmek tehlikeli bir şeydir.
Bir şeyin moda olması tehlikeli bir şeydir.
Kişi ne sevdiğini ve neden sevdiğini keşfedince hayatta, aslında bunun Allahu Teala’nın ona bir yol olarak çizdiğini anlar.
Sevdiğin çünkü boş değildir, çünkü sevgisi de Allah’tandır. İnsan doğal olarak ona çekilir.
Çünkü aslında insanın mayasına Allahu Teala’nın koyduğu hususiyetlerdir.
Kendine buradan vazife çıkar. Bu benim yolum, ben buradan yürüyeceğim.
Müminin nadası yoktur. Mümin tarlası nadasa bırakılmaz.
Savaş Ş. Barkçin
Çıkardığım sonuç;
Sevgi Allah’tan gelir. Bir şeye sevgi duyarak ona yönelmemiz fıtratımızda, mayamızda vardır. Sevgiden ilgi doğar, merak doğar.
Eğer ilgilenmiyorsak, üstüne düşmüyorsak sevgi çürür.
Eğer ilgi duyuyorsak, ilgiyle beraber bilgi ediniriz. Bazı konularda tecrübeler kazanırız.
Bu şahsi hususiyetlerimizi kendimizde geliştirdikten sonra vermek, paylaşmak gelir. Allahu Teala geçemeyeceğimiz yük yüklemez.
....
1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet
23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Yeter artık.
Bundan sonra buraya düşüncelerimi dökeceğim. Bıktım artık ağzı olanın eğ eğ eğ diye sağda solda önde arkada yukarıda aşağıda içeride dışarıda orada beride burada şurada ekranda klavyede kağıtta kalemde bişeyler yazmasından ve APTAL halkımızın genetiğinden olsa gerek tarih ya da herhangi bir konu olsun nerede b*k püsür varsa gidip illa ama İLLA bi yolunu bulup inatla onu bulup onu gerçek sanmasından.
YETER LA
Ben de yazacağım. Buraya böyle yazacağım artık. Yeter soyunu sopunu miktiklerim Yeter Arap dölleri Yeter la yeter aptal sarışınlar Yeter basi kapalılar Yeter başı açık aklı yine de kapalılar Yeter cahiller Yeter Yeter la yüzde 52si cahil ama 48i umut vadediyor diyenler Yeter la yüzde en az 75inin sağcı olduğu ülke Yeter la gelme üstüme la Yeter la Yeter la YETER LA YETER ARTIK YETER LA YETER LA YETER YILDIM DOGRU BİLGİYE ULASMAYA CALISIRKEN AYIKLAMAKLA KAYBETTIĞIM VAKİTTEN YETER YILDIM YETER DÜŞÜNCE OZGURLUGU VERDIK DIYE ANAMIZI MİKTİNİZ POPOSUNU IKI GUN ONCE TASA SILEN GÜRUH YETER LA YETER ADAM OLDUNUZ SIMDI BASIMIZA YETER LA YETER
ALIN SİZE DÜŞÜNCE OZGURLUGU
Not
(hiç bir şahsı etnik grubu dini ya da siyasi oluşumu inanışı ve bilumum grubu kastetmedim ya da hic kimsenin ozgurlukleri hakkinda fikir beyan etmedim.)