“Bu kitap daha önce hakkımda yazılanların tümünün hilafına benim söylediklerimin bir şeye taalluk ettiğini gösteriyor”
İsmet Özel
***
İlk kez İsmet Özel okuyanları ikiye ayırabiliriz. Onu okumaya denemeleriyle, düz yazılarıyla (nesri) başlayanlar ilk grubu oluştursun. Bu gruptakiler önlerine çıkan devrik cümlelerin, soru sorup kafa kurcalayan
Sanatı anlamak için yalnızlığı anlamalıyız diye lafa giriyorsa biri bulunduğunuz mekanı terkedin ve o kitaba bulaşmayın. Kapatın kütüphanenizin ücra bir köşesine tıkıştırın yoksa peşinizi bırakmaz,uyku bile haram olur,sabah işe şiş gözletre gidersiniz. Ve bu giriş Blanchot tsrafından yspılmışsa lanetlendiniz demektir. Bir Blanchot kitabi yarım
Şiir şuurdur. Şiir ayna gibidir, kendini orada görebilirsin. Şair kelimelere fısıldayan insandır.
Beş kelimeyi bir araya getirebilir, belki de sıradan basit kelimeler. “ karanlık bir gece gibi… dalga korkusu… girdap duvarları… “ ve sonra şiir meydana gelir.
Dün sadece bir şiir beni vurdu. Şaşırıp kaldım. Gözlerim buğulandı… İşi gücü olduğu gibi
Neden alim yetiştiremiyoruz?
Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz:
Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Hababam Sınıfı... Bu iki kelimeyi okuyunca aklınıza ilk ne geldi? İnek Şaban mı? Yoksa Kel Mahmut mu? Belki de Güdük Necmi veya Badi Ekrem gelmiştir aklınıza ilk. Hafize Ana'sı, Tulum Hayri'si, Domdom Ali'si, Hayta İsmail'i, Damat Ferit'i ve daha nice karakterler... Burada pek değerli Müfettişimiz Hüseyin Şevki Topuz'