Maintenant III: Oscar Wilde Yaşıyor (Kendi çevirilerimden)
1913 yılı, 23 Mart gecesiydi.
Eğer o kış akşamı hâlet-i ruhiyemi anlatmak isteseydim derdim ki hayatımın en kayda değer anlarıydı. Hayatımın acayipliklerini sunmak istiyorum size, doğasını garipliklerimin; tiksinç doğamı, beni daima doğru bir yola sevk olmaktan alıkoysa da asla hiçbir şeye değişmeyeceğim doğamı: bazen dürüst kıldı beni, bazen
Peygamber efendimizin doğduğu şehir. Müslümanların kıblesi olan Kâbe-i muazzamanın içinde bulunduğu, İslâm âleminin merkezi olan mukaddes belde.
Mekke-i mükerreme şehri; Arabistan yarımadasının batısında, Kızıldeniz’in doğusunda, 21°-30° kuzey enlem, 20°-40° doğu boylam dereceleri arasında yer alır. Denizden yüksekliği üç yüz altmış metredir.
Vay be...İsmet Özel, râkibiniz öyle mi...
Pek nâdiren takındığım cüretkâr edayla ve de son derece derin bir samimiyetle ifade etmek isterim ki yeryüzünde hiç kimse ona rakip olamaz, rekâbet edemez onun keskin kalemi, sâhici duruşuyla... Ona fırlattığınız ok size tevdi edilir, kendinizi parçalasanız da ona galip gelemezsiniz... İsmet Özel, şair, kırk yaşında... Peki, siz kimsiniz ?...
Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim! Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni,
Gecenin dürüstlüğünden herkes kuşkulanır
korkulur o kuş yüklü iniltilerden
Sen şimdi sevincimin akranısın ey kanıma çakıllar karıştıran isyan
Adını “bir güıı fazla yaşamak” koyduk.
Ey merak, ey zafer haykırışı, oğlum!
Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı;
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar / İsmet Özel
Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında.
Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat
her şeyi gördüm içim rahat
gök yarıldı, çamura can verildi
linç edilmem için artık bütün deliller