Bu, biten bir sonbaharın hüznüydü.
Biraz utanarak, çekinerek çevresine bakıyordu.
Bütün bunlar ne kadar uzaktı.
Odada ne gündüz, ne gece, ne mevsim, ne de hüzün vardı.
Çok eski sonbaharları, çocukluğunun sonbaharlarını şöyle bir anımsadı, sonra birdenbire kendini topladı; anılardan korkmuştu.