Eli kolu bağlı olarak kamyonda bulunması acı acı düşüncelere sokmuştu onu. O anda en dayanılmaz acısı da yalnızlığı idi. Doğulu bir şairin yarısını unuttuğu bazı sözlerini hatırladı: "Kalabalığın içinde insan tektir, kendi kendine kalınca yapayalnızdır".
Sayfa 47
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Reklam
Shshhshshsh
Devamında — bir bütün yığın, aslında –itiraf etmek de gerek ki— kolejli kızımız tarafından sayfaları açılmamış ve okunulmaya başlanılmamış, çekmecenin dibine öylece atılıp unutulmuş, sayıları üç yüzden ya da dört yüzden az olmayan, minik minik, bugün için sıradan şiir kitabı. Üzerileri en bir gayretli şekilde kızdan okunmayı talep eden, okumaya
"Bil illeti sonra kıl müdavata tasaddi." Şairin "illet" dediği Türk'ün ruh kökünden uzaklaşma hastalığıdır. Aslımıza dönelim. Asrımız bir milletler,milliyetçilikler asrı...Yıllardır biz bunu anlayamadık. Dünkü kölelerimiz anladı...Bulgar Bulgarlıktan,Rum Yunanlılıktan bahsetti. Hatta Arapve Arnavut İslamı unutup milliyet peşine düştü. Sürüdeki domuzlar,develer dört bir yana dağılırken,biz zorla bütün bu hayvanları aynı sürü içinde tutmağa çalıştık. Bir sürünün bile ahenk içinde birlikte yaşayabilmesi için aynı esvafta,aynı cinste hayvanlardan meydana gelmesi lazımdır.
Bugün bölgenin işgal altında bulunması bizim de içinde bulunduğumuz İslam dünyası için büyük bir acıdır. Daha acısı Kudüs'ün yerlisi olan ve kendilerine Makdisi denilen bir avuç Müslümanın yaşadıklarıdır. Onlar bütün dünya Müslumanlarını temsilen mescidi korumaya; işgalcilerin zulüm ve baskılarına direnmeye özgürlükleri ve canları pahasına devam etmektedirler. Buna rağmen bizler dini kaynaklarımızda kutsallığı ifade edilen Kudüs ve çevresini harem/dokunulmaz kabul etsek de turist olarak gitmek konusunda bile ihmalkâr davranıyoruz. Bu davranışımızın temelinde mukaddes topraklarla olan güçlü bağlarımızın farkında olmamak ya da bilincine varamamak, tarihî ve dinî bilgimizin zayıflığı, Önceliklerimızın değişmesi gibi sebepler yatmakta. Ancak şairin, "KUDÜS, BİR SINAV KÂĞIDI, HER MÜMİN KULUN ÖNÜNDE" dediği gibi Kudüs inanan herkes için kazanılması gereken bir davadır. Bunu dünya sınavının bir sorusu olarak görmek ve hesap günü ilahi huzurda, "KUDÜS İÇİN NE YAPTIN?" sorusuna cevabımızı hazırlamak durumundayız.
Reklam
Dante Alighieri'nin İtalyan edebiyatının klasik bir eseridir. Eser, yazarın cehennem, araf ve cennetteki yolculuğunu anlatan uzun bir epik şiir şeklinde yapılandırılmıştır. Dünya edebiyatının bir şaheseri ve İtalyan ve Avrupa edebiyatının gelişiminde kilit bir eser olarak kabul edilir. Şiir, Cehennem, Araf ve Cennet'te bir yolculuktur ve bu alemlerde yolculuk ederken şairin kendisini takip eder ve öbür dünya ile günahın ve kefaretin doğası üzerine düşünür. Şiir son derece kışkırtıcı ve teoloji, ahlak ve insanlık durumu üzerine benzersiz ve anlayışlı bir bakış açısı sunuyor. Çalışma, ölüm, ahlak, kefaret ve anlam arayışı temalarını araştıran zamansız ve güçlü bir hikaye yaratmak için mitoloji, felsefe ve tarihin unsurlarını birleştiriyor. Klasik edebiyat, felsefe ve insanlık durumuyla ilgilenen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Sirişk seylini deryâlara idem teslîm Güneş yüzüñ gamını levh-i âsmâna yazam Ey sevgili; senin ayrılığının acısı ile akıttığım gözyaşlarımın selini ulu ırmaklara teslim edeceğim; güneş yüzünün (hasreti ile çektiğim) gamları ise, gökyüzünün levhasına yazacağım. Âşık, sevgilinin hasreti ile o kadar çok gözyaşı dökmüştür ki; bu yaşlar önce sele dönüşmüş ve daha sonra da -denizlere ulaşmak üzere- ulu ırmaklara teslim edilmiştir. Beyitte geçen “deryâ”, “levh” ve “yazam” sözcüklerine bakıldığında şairin burada Kehf suresinin 109. âyetine telmihte bulunduğunu söylemek gerekmektedir: “De ki; Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin kelimeleri bitmeden önce deniz tükenecektir.”
Sayfa 388Kitabı okudu
_İnsan, ya insan gibi akıllıca söylemeli yahut hayvanlar gibi susmalıdır! _Sessizce bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, gevezeden daha üstündür. _Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur. _Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir. _İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Reklam
_Her inanç, Putperestliktir. _İster bir ağaç ya da taştan bir put yapın, isterse onu soyut kavramlardan oluşturun fark etmez. Hepsi birdir. Değil mi ki önümüze kurban sunduğumuz, yakarıp şükrettiğimiz kişisel bir varlık koyuyoruz. Bu nihayetinde putperestliktir. Aslında ister koyunumuzu isterse istek ve eğilimlerimizi kurban edelim, bu çok büyük
Günümüzde, Dante Kilisesi, karşılıksız aşk acısı çeken kırık kalplerin tapınağı haline gelmiştir. Genç Beatrice'nin kabri de kilisenin içindedir ve sade mezarı şairin hayranları ve onun gibi kederli âşıklar için bir hac haline gelmiştir.
KARMA KİTABININ İNCELENMESİ
Editörlüğünü yaptığım Şair Süheyil AYDIN’ın KARMA isimli şiir kitabı YAZŞADER Yayıncılık Yazşader tarafından okurlarına sunulmuştur. “Her gün yenilendiğimizi düşünerek eskiyoruz.” diyerek başladığı şiir kitabındaki derinlikleri görmenizi, hissetmenizi istiyorum. Süheyil AYDIN’ın şiirlerini ya da yazmış olduğu diğer kitaplarını (İNSAN İÇİN
YAZŞADER YAYINCILIK
Hey gidi seni kasvet, sen kasvet sahibiyle nasıl da eğlenirsin! Şairin dediği doğrudur: quem deus perdere vult primum dementat.* Elimden geleni en iyi şekilde yapmak için her şeyi denedim, kimseye bir şey demeye kalkışmayayım diye, endişenin gölgeli vadilerinde dolanıp durdum, kendimi alçalttım, ölümün izbe karanlığında oturup kaldım, onu mutlu edememiş olma düşüncesinin derin acısı içinde, bir yaralı gibi
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.