Uzun süren bir okumaydı.Son mektubu okurken üzüleceğimi biliyordum, öyle de oldu. Sizin fikrinizi bilemem ama intihar eylemi bana hep çok hüzünlü gelmiştir. Ki bunu bir şairin gerçekleştirdiğini ve giderken ardında insanı derinden sarsacak bir mektup bıraktığını düşününce bana hak verirsiniz siz de. Yaşamın kıyısında, gelgitleri olan bir kadın Nilgün. Kendi de belirtiyor satırlarında “her anın niyesini sorgulayan bir varlık.”” Diye. Burada kendinden söz ediyor elbet. Birkaç sayfa öncesinde de yaşamak için bir niye bulan kimse her nasıla katlanabilir de diyor. O Tutunamayanlar’a tutunuyor belki ama yaşama tutunamıyor. Her ne kadar çok sevse de Kağan’ı dayanılmaz şeylerin ağırlığını kaldıramıyor içi ve ve son bağını da koparıyor yaşamla. Kuşları seviyor bir de . İnanılmaz dizeler döküyor kağıda bu muhteşem canlıları da ekleyerek. Bir de unutmadan hiçbir kitabının yayımlandığı göremeden veda ediyor dünyaya. Daha doğrusu bunu seçiyor. Onu sevgiyle anıyoruz, zira ne yaşadığını bilemiyoruz hiçkimsenin.
Kitabı yorumlamaya gelirsek bu bir roman değil. Bu bir günce hiç değil. Bu Nilgün’ün iç huzursuzluklarının, gözlemlerinin, okuduklarının ve hayatının bir kaydı fakat asla bir günce değil. Çoğu yerde ne demek istediğini malesef ki yalnızca o bilecek. Ama yine de merak eden daha doğrusu sevenler için altın değerinde bir eser.
DefterlerNilgün Marmara · Everest Yayınları · 2016674 okunma
Vladimir MAYAKOVSKI'nin intihar mektubu..
Hepinize!..
İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele dedikodudan, unutmayın ki, merhum nefret ederdi.
Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! Bağışlayın beni. İş değil
bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem),ama benim için başka bir çıkar yol kalmamıştı.
Lili, beni sev.
Hükümet Yoldaş! Ailem : Lili Brik, anam, kız kardeşlerim ve
Veronika Vitoldovna Polonkaya’ dan ibarettir. Yaşamlarını sağlarsan, ne mutlu bana..
Bitmemiş şiirleri Brik’lere verin, ne lâzımsa onlar yapar.
“Bir varmış bir yokmuş”
derler hani :
Aşkın küçük sandalı
hayat ırmağının akıntısına
kafa tutabilir mi!
Dayanamayıp parçalandı işte sonunda…
Acıları
mutsuzlukları
karşılıklı haksızlıkları
h a t ı r l a m a y a b i l e d e ğ m e z :
Ödeşmiş durumdayız kahpe felekle.
Ve sizler mutlu olun
yeter.
(Şairin cesedinin yanında bulunmuştur)
Vladimir MAYAKOVSKI
Beni Onlara Verme/ Tarık Tufan
Yazarın son bir kitabı kaldı okunacak ve ben her okuduğum kitabına hayran kalıyorum. Bu kez şehrin arka sokaklarına sessizce sızıyor yazar ve orada yaşanan hayatları gözler önüne seriyor. Aslında hep hor gördüğümüz ayıpladığımız o insanların, bizim gibi insanlardan farkının olmadığını görüyoruz. Neden kötü oluyorlar
Bana öyle geliyordu ki, kendi kendime defalarca ezberden okuduğum ve tiyatroda duyduğum dizeler, kendi hayatımda yüz yüze geleceğim yasaların ifadesiydi.
Ruhumuzda, ne kadar önem verdiğimizi bilmediğimiz şeyler vardır. Ya da bunlar olmadan yaşıyorsak, onlara sahip olmayı, başaramama veya acı çekme korkusuyla her gün ertelediğimiz içindir.
Ben
Bir süredir masamın üstünde tek sayfa bir mektup duruyor.
“Şuna bir göz at” diye elime tutuşturulmuş bir mektup…
13 Eylül 2002 tarihli… Düzgün bir el yazısıyla yazılmış.
En üstte büyük harflerle “Aslında bütün mesele neydi?” yazıyor:
“Hani, ‘Hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya Nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden
Günbatımının Işığında Bir Yolculuk: ‘’Stefan Zweig’ın Son Günleri’’
Bir Dipsiz Derinliğe Doğru Giden Son: Brezilya Günlükleri…
Lotte’nin Eşi Zweig’a Nazi zulmünden kaçıp Brezilya’ya geldiklerinde söylediği cümle;
“Galiba burası bize iyi gelecek. Muhteşem bir yer. Onca yolculuğun ardından kendinizi toparlayacağınıza, kendinizi yeniden yazmaya
ÇAĞDAŞ EDEBİYATTA BİR ANTİ KAHRAMAN: ADEM YOKSUN.
POLAT ONAT TUTUNAMAYANLAR VE BEYAZ GECELER iLE BİRLİKTE BENZER İRTİFALARA SAHİP MUHTEŞEM BİR ESERLE 2013 DAMGASINI VURACAK BELLİ Kİ.
Hüseyin Peker'e, Orhan Pamuk'un YENİ HAYAT ve diğer Bazı romanlarının zayıf eserler olduğunu Orhan Pamuk'un dünya edebiyatına SELİM IŞIK,
Mayakovski şiiri bir üretim olarak gördüğü için, düşünülmeden, uğraş verilmeden, bir gaye, bir çaba sarf edilmeden yazılan şiir’e pek sıcak bakmazdı. Bir keresinde kendisi için 10 saatten fazla çalıştığını ifade etmiştir. Yani şiiri temel de bir iş olarak görür. Onun için bir şair tarafından şiirsel çalışmanın yöntemi öğrenilmeli ve yeni