''Yazdıkların şiir değilse kalsın”
…
“Aklınla yapayalnız baş başa
Nice alevli geceler geçtin”
…
“Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla”
Cahit Zarifoğlu
Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok
esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirin hayatında önemli bir yer tuttuğuna işaret ederek, "Şiirle iştigal etmesem ölürdüm. Şiir içten gelen bir şeydir" dedi.
DUVAR - 'Anemon', 'Saatler / Geyikler', 'Kadınesk' adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çeşitli kitaplara imza atan şair Lale Müldür, şiir yolculuğunu ve şiirin hayatındaki önemini
''...adamın kalçalarının inip kalkması komik geliyordu şimdi ona ve erkeklik organının içine düştüğü boşalma telaşı bir farsı çağrıştırıyordu.İşte buna, kalçaların böyle inip kalkmasına, bu zavallı, anlamsız ve ıslak küçük erkeklik organının sönüşüne aşk deniyordu. İlahi aşktı bu! Ne var ki, modern insanlar bu gösteriye kızmakta haklıydılar, çünkü bir çeşit gösteriydi bu da. Doğruydu, bazı şairlerin dediği gibi, insanoğlunu yaratan Tanrı'nın, onu hem akıllı bir varlık olarak yarattığı, hem de böyle komik bir duruma düşürdüğü ve onu bu aşağılayıcı gösteri uğruna delice bir arzuyla tutuşturduğu için fesat bir espri anlayışı olmalıydı.''
Bilindiği üzere insan çok mutluyken beyni az çalışır.Huzur verici ve keyifli bir his,tatmin duygusu,tüm varlığa nüfus eder;bu his tüketir,benlik bilincini kaybettirir ve kötü huylu şairlerin dediği gibi,kiçi artık salt mutluluğa ulaşmışdır...Ancak bu "büyü nihayet sona erdiğinde,insan mutlu olduğu sırada kendinu çok az gözlemlediğinden,hisleri ile hatıralarını ikiye katlayamadığı ve aldığı zevk i devam etdirmediği için bazen sinirlenip pişman olur...
Bugünün, 26 Mart, “Ölmeme Günü” olduğunu biliyor muydunuz.?
*
“Ölmeme Günü” de neymiş demeyin, edebiyatla ilgili kimselerin yakından bildiği, Türk şiirinin belki de en önemli isimlerinin farkında olmadan icat ettikleri bir gün bu. Tekrarlayalım, adındaki şiir’i de fark edeceksinizdir: “Ölmeme Günü”.
*
Gelelim hikâyesine.. Başını Turgut Uyar ile
Bir şarkı vardır bilir misiniz: “Lale Devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş…” Devrini bilmem de lale diyarı çocuklarıyız hepimiz. Bir kültürdü bizde çiçek yetiştirmek, sokaklar çiçek kokularıyla dolardı. Sonra yavaş yavaş sokaklardan çiçekçi dükkanlarına çekildi çiçekler. “Sonra anlarsınız… Çiçekler küçük, kapalı dükkanlara sıkışmıştır.” Şimdi