"Zamanın hakkını vermek nasıl bir şey ki!" dedi Feride. "Ufka bak istersen Feride! Zaman bana sesleniyor: Ey bende yaşayan uyuma, kalk! O güzelim sayfalar nokta nokta siyahlaşmadan yaşa beni. Anı değerlendir. Şu an değerlendir. Bak gidiyorum, ölüyorum senin için. Ölmeden önce yaşa beni, dirilt. Ya da sonsuzlukta dirilmek üzere öldür beni."
Sayfa 272Kitabı okudu
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Reklam
Dünya; saatte 1.670 kilometre hızla kendi etrafında, 108 bin kilometre hızla Güneş'in etrafında döner. Binlerce yıldır bu böyle. Milim şaşma yok. İnanmayan insan Allah'ı bilmediğinden, her şeyi başıboş zanneder. Dünya, başını bir yere vuracak diye korkar. Kaygılarıyla hayatı kendine zehir eder. Mü'min ise bilir ki dünyanın bir hakimi vardır, başıboş değildir. Tevekkülle teslim olur da dünyada dahi cennet hayatı yaşar.
Sayfa 111 - Karavan kitapKitabı okuyor
Duyduk duymadık demeyin. Rabbiniz sizi huzuruna çağırıyor. Huzura çağırıyor. Ondan uzak kaldığımız her an huzursuzluktur, unutmayın.
Sayfa 84 - Karavan kitapKitabı okuyor
Bir gölgelikte dinlenir gibi geçiyor ömür, bir durakta bekler gibi...
... Bir sinek ısırığına maruz kalmasına dayanamadığımız yavrularımızın göz göre göre cehenneme gitmesine ses çıkartmıyoruz. ... Her bir çocuk ölümünde la havle'yi basıyoruzda çocuklarımızdaki iman eksikliğine karşı bir kez olsun kılımızı kıpırdamıyor.
Reklam
Rabbimiz soruyor: "Ey insan, keremi bol olan Rabbine karşı seni aldatan ne?" Söyle Feride, seni aldatan ne?
"Ah insan!" dedi Feride. "İnsanı ancak ahiret inancı düzeltir. Yaşadıklarının hesabını sonsuzda zerre zerre vereceğini bilen insan bozulabilir mi?"
"Ama affedersen kendimi yenilmiş hissediyorum." "Ne yenilgisi Feride? Affeden insan kazanır, özgürleşir, yükü hafifler. Affetmezsen, asıl acıyı, nefret duygularını içinde taşıyarak sen çekersin."
Görüyorum ki neşem, bir kuşun kanadında süzülerek benden uzaklaşıyor. Ne zaman döner ki şimdi bu kuş?
Reklam
Unutma ki Feride bizim görevimiz sevmek... Sevilmek ise bir lütuf... Senin cümlelerin de benim türkülerim de ezelde, sevdiklerimize verilmek üzere bize emanet edilmiş. Biz görevimizi yaptık. Sevdik, sevdalandık. Emanetleri sahiplerine ulaştırdık.
Yalnızlık mı diyorsun, ah ah, şah damarından daha yakın olan yanındayken, hangi yalnızlıktan bahsediyorsun sen ey dost?
O zaman bana verilen bütün bu nimet ve ikramlar için Kerem sahibi, Rahim olan Rabbime teşekkür etmem lazım. Nitekim öyle yapıyorum. Hem bu teşekkürü kuru kuruya değil, günde beş vakit huzuruna çıkarak sunuyorum. Bana verilen nimetlere karşı eğer böyle yapmasam, hissiz taştan ne farkım kalırdı Feride?
Biliyorduk ki biz salt yollarda yürümüyoruz böyle zamanlarda. Belki kendi içimize, kendi derinliklerimize, geride bıraktıklarımıza, vedalarımıza, kavuşmalarımıza da yürüyorduk.
Anne şefkatiyle ısınmamış evler daima soğuktur. O evlerde hep üşünür. Dolayısıyla da o evde yüreği sevgi dolu bir nesil yetiştirilemez.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.