Tabiatta ruh sakatlığından başka sakatlık yoktur.Kötü kalpten başkasına çirkin denilemez. Fazilet güzelliktir; fakat güzel kötülükler şeytanın süslediği baş sandıklardır.
Sarah Jio severler burada mı? O zaman koşun, bu kitabı alın. Sarah Jio'dan daha çok beğendiğimi söyleyebilirim!
İki kadını anlatıyor kitap. Beattie ve torunu Emma. Beattie, evli olan sevgilisi Henry'den hamile kalır. Henry Beattie'yi alıp kaçar.
Torunu Emma ise balerindir. Sakatlık geçirir -bir balerinin sakatlık geçirmesi çok kötüdür eminim- . Kır Çiçeği Tepesi'ne gider. Oradaki eşyaları düzenlemeyi planlarken, bu evde yaşanan olayları, büyükannesinin sırrını çözmeye çalışır.
Arka kapakta bu kadar bilgi verilmiş.Ben de kısaca bu kadarını anlattım. Olacakları anlatmamaya çalıştım.
Arka kapağa kanmayın. Konu bu kadarla bitmiyor. Bu noktadan sonra kitap güzelleşiyor. Beattie'nin başına gelenleri okurken kimi zaman üzüldüm, kimi zaman ağladım, kimi zaman sinirlendim, hatta sinirden kitabı fırlatacaktım. O kadar harikaydı ki, gözüm kapalı 10 puan verdim.
Tabiatta ruh sakatlığından başka sakatlık yoktur. Kötü kalpten başkasına çirkin denilmez. Fazilet güzelliktir; fakat güzel kötülükler şeytanın süslediği baş sandıklardır.
~ Onikinci Gece
Doğru konuşalım: Unutkanlıklarımın övgüye değer olduğu da oluyordu. Dikkat etmişsinizdir, inancı, tüm hakaretleri bağışlamak olan insanlar vardır, bu hakaretleri bağışlarlar gerçi, ama hiç unutmazlar. Ben hakaretleri bağışlayacak kadar iyi bir yapıda değildim, ama sonunda onları unutuyordum hep. Beni kendisinden nefret ettiğime inanan biri, onu geniş bir gülümseme ile selamladığımı görünce apaşıp kalıyordu. O zaman, yapısına göre ya bendeki ruh büyüklüğüne hayran oluyor ya da ödlekliğimi küçümsemeyle karşılıyordu, oysa bu davranışımın nedeni daha basitti: Adını bile unutmuştum adamın. İlgisiz ya da nankör kılan aynı sakatlık o zaman büyük ruhlu hale getiriyordu beni.
Peyami Safa gerçekten bir başyapıt yaratmış. Halam da benzeri bir sakatlık yaşamıştı ve ne kadar zor olduğunu biliyorum. Kitapta da bu çok iyi anlatılmış. Okurken hastanelerin o kokusu bile geliyor burnunuza. O denli içine çekiyor sizi. Yer yer durgun olsa da zevk aldığım bir kitaptı.