Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yüzdeki gülümseme, ah bilmeyene de söylenmez ama işte o her şeyi verip burada kalıştır, hem de kalmayı en istemeyenken. Ben de bir vakit oldu ki gülümseyen adam oldum. Daha ne olayım ki, tuhaftır, acaba böyle dimağım kopup bu sırf bana sırlanacağına kolum kopsaydı daha iyi mi olur, hem de paylaşılır, anlaşılır bir derdim mi olurdu diye çok düşündüm. Sonra kimden ne koptuğu belirsiz, sonsuz bir sakatlık ve gizlilikle hep bir arada yaşadığımızı düşünüp bu gizli çolaklıklarla ve aşikar sakarlıklarla zaten hep malûl olduğumu anladım da bunu bir şeye yaratamadım. Başkalarının perişanlığını görmek beni başkalarında olduğu gibi hayata ısındırmadı; hepi topu buymuş demek, soğan ekmeğe iştahlandırmadı. Toplu eza, görmezden gelmemi sağlamadı, ölüler ve ölenler hayata bağlamadı, balığın suda kayışı da, tavada yanışı da gayetle acıklı idi de ummanın buna ses çıkarmayışı niye idi?
"Nicki," diyorum.Üzerinde beyaz bir tişörtle lacivert bir etek var. Mavi bir Nike logosu bulunan beyaz 210'larını giymiş. "Carrie." "Nasıl hissediyorsun?" diyorum. "Bileğin nasıl? Sırtın nasıl? Üzerine oynayabileceğim herhangi bir sakatlık?" Nicki gülüyor. "Ne yazık ki yüzde yüz iyi hissediyorum." "Güzel," diyorum. "Galibiyet daha tatlı olacak." Nicki başını iki yana sallıyor. "Yıllar önce, daha çocukken senin bir röportajını okumuştum," diyor. "Babanın sana Akhiellus dediğini söylediğin." "Evet," diyorum. "Yunanların en büyüğü." "Bunu hep kıskandım. Sendeki o yazgı hissini. Hektor, Patroclos'u öldürdükten sonra Akhiellus'un Hektor'a ne söylediğini hatırlıyor musun?" İlyada'yı okumamın üzerinden uzun zaman geçti. Başımı iki yana sallıyorum. Nicki gülümsüyor. "Diyor ki, 'İnsanlar ve aslanlar arasında bir anlaşma olamaz. Bana yaşattığın kederin bedelini sana sonuna ka- dar ödeteceğim."
Sayfa 374
Reklam
Şiva’ya göre aşk, giriş kapısıdır. Hem ona göre cinsellik de kınanacak bir şey değildir. Ona göre, cinsellik tohum, aşk ise onun çiçeğidir. Eğer tohumu kınarsan, çiçeği de kınamış olursun. Cinsellik, aşka dönüşebilir. Eğer aşka dönüşemezse, sakatlanmıştır Cinselliği değil bu sakatlık halini kına. Aşk çiçek açmalıdır, cinsellik de aşka dönüşmek zorundadır. Dönüşemiyorsa, bu cinselliğin hatası değildir. Senin hatandır.
Omega Yayınları, 3. Baskı, İstanbul,2009 PDFKitabı okudu
"Benim kendisinden nefret ettiğime inanan biri, onu geniş bir gülümseme ile selamladığımı görünce apışıp kalıyordu. O zaman, yapısına göre ya bendeki ruh büyüklüğüne hayran oluyor ya da ödlekliğimi küçümsemeyle karşılıyordu, oysa bu davranışımın nedeni daha basitti: Adını bile unutmuştum adamın. İlgisiz ya da nankör kılan aynı sakatlık o zaman büyük ruhlu hale getiriyordu beni."
Sayfa 39 - Can Yayınları, 39.baskı-Nisan 2020Kitabı okuyor
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Em... hokeyi bıraktığımdan beri beni gülümseten tek kişi sensin. Hâlâ hokey oynuyor olsaydım bile seni istiyor olurdum. Daha önce hissetmediğim bir şekilde hayat doluyum. Sen içindeyken dünyam daha parlak, daha gerçek. Ben bir aptaldım-" Haftaya harika bir kitabın yorumuyla başlıyorum. Tatlı Düşmanım güzel bir kitaptı ama bu kitap
Tatlı Kaçışım
Tatlı KaçışımKristen Callihan · Ren Yayınları · 016 okunma
İnsanlar ikiye ayrılabilir mi: Körler ve görenler. Kuşkusuz, evet. Ama bu durumda bakanlarla görenleri işitenlerle duyanları okuyanlarla anlayanları ayırmak gerekmez mi? Sağırlık, körlük birer sakatlık . Ya öbürleri?
Reklam
Ve işte bunalıyoruz!!! Günün en ince çizgisi, bu... Rahatsızız; mahduda sığamıyor, hudutsuzu dolduramıyoruz. Her sakatlık ve çarpıklık yalnız bu yüzden... Bu hal, her vasfı ihmal edilen ruhun, göze görünmez bir plânda, kâinat kadar büyük şahsiyetini ihtar edişinden doğmakta...
Lucas: ''Omuzunda da bir sakatlık var.'' ''Evet. Bacaklarında da. Hastanede söylemişlerdi. Benim yüzümden. Hamileliğimi gizlemek için korse giymiştim. Sakat kalacak. Onu boğacak cesaretim olsaydı keşke.'' Lucas havluya sarılı çocuğu kucağına alıp buruşuk küçük yüzüne bakıyor. ''Bu konuyu açma artık Yasmine.'' Yasmine: ''Mutsuz olacak.'' ''Sen de mutsuzsun ama sakat değilsin. Senden ya da herhangi birinden daha mutsuz olmayacak belki.''
Sayfa 158 - KanıtKitabı okudu
"Söyler misiniz?" dedim; "Bir insan profesyonel duyguları için kişisel duygularını bir kenara bıraktığında, bu, insanın ruhunda bir sakatlık doğurmaz mı?"
Çocukluğunda yalnız kalan insanlar genellikle bir sanat başarısıyla kendilerini göstermek isterler. Bu yüzden bütün sanatçıların çocukluk dönemlerinde kendilerini arkadaşlarından ayıran bir ameliyat, bir hastalık ya da sakatlık geçirdiklerine ve bu nedenle biraz uçuk olduklarına inanırım ben.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.