Şakir Zümre
1925 yılında Haliç'te Türkiye'nin ilk özel teşebbüs silah fabrikasını kuran kendisidir. Bu fabrika uzun yıllar boyunca Türk ordusunun gereksinim duyduğu silah, mühimmat ve cephane üretimini üstlenecektir.
Sayfa 393Kitabı okudu
Atatürk
Kendisi tamamen alaturkayı sever, alaturkayı bilen, o konuda çok ince zevkleri olan biridir. Bugün artık, ince bir alaturka müzik kültürü olan çok azaldı. Sofya’da ilk bulunduğu zamanlarda Türk milletvekillerinden Şakir Zümre ile Sofya Operası’nda izlediği bir icradan sonra diyor ki: “Şakir, adamların bizi Balkan Savaşları’nda niye yendiklerini anladım.” Bu çok ilginç bir söz; çünkü o medeniyetin, Batı dediğimiz medeniyetin anlaşılması sokaktaki binalara bakarak olmaz; barlar, kafeşantanlarla bu ölçü kavranmaz. Batılı çalışması için ölçü; “Taktik ve sürekli temrindir, alıştırmadır”.
Reklam
Mustafa Kemal, kendisine sorumluluğu ağır bir komuta verilmesine karşın, henüz albaylıktan generalliğe yükselmiş değildi. Bunda da, ittihat ve Terakki'nin eskilerinden olan ve Mustafa Kemal'in hareketlerini daima kuşkuyla izleyen Doktor Nâzım'ın biraz rolü vardı. Doktor Nâzım, Gelibolu Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'e *Napolyonluk taslamamas?" için uyarida bulunmayı gerekli görmüştü. Mustafa Kemal de bir gün Şakir Zümre'ye daha önce Cavit için söylediği gibi- "Böyle adamı asmak gerek,'"" demişti. Doktor Nâzım, Enver Paşa' ya, Kafkas cephesine gitmeye pek istekli görmediği Mustafa Kemal'in, ancak yola çıktıktan sonra terfi ettirilmesini salık vermişti. Terfi haberi, Mustafa Kemal oraya vardıktan birkaç hafta sonra geldi. Böylece, en sonunda paşa olabilmişti...
Sayfa 128 - Altın KitaplarKitabı okudu
italyanlar Trablusgarb kıyılarına asker çıkardıkları za­man,
bizim donanmamız, Marmara’yı aşacak kudrette bile değildi: Otuzyıl, limanlara bağlanmış olan harb gemilerinin dipleri yosun tutmuş, kazanları karıncalanmıştı. Devlet çâresiz ve şaşkındı. Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşadan özel izin alan Enver, Mustafa Kemal, Ali Fethi, Eşref, Nuri, Reşid, Fuad, Ömer Naci ve beraberlerindeki bir avuç kahre­man, değişik ad ve kılıkla Mısır sınırını aşarak Trablusgarb’e erişmişler ve gerçekten destan yaratarak, Balkan savaşı çıkıb ayrılma zorunluğunde kalmalarına kadar İtalyanları kıyıda kalmıya mahkûm etmişler, zaferlerini de baskınlarla onlardan sağladıkları silâhlarla elde etmişlerdi. Dünya, hiç bekleme­diği bu yiğitlik şahlanışı önünde hayrette kalmış, Türk ruhu şâhlanıyor hükmüne varmışlardı. Hatta, daha sonra Sofya’­ da Ataşemiliterken Mustafa Kemal’in İttihad ve Terakki Genel Sekreteri Midhat Şükrü Bleda’ya yazdığı mektupta: "-Balkanlı Müttefikler, bizim Trablusgarb’de mücadelemizin neticesini al­mamıza mâni olmak için hemen savaşı açmışlar. Bu hakikati Sobranya (Bulgar Millet Meclisi) azası olan Zümre zade Şakir Beyin evinde tanıdığım, o günlerde Erkânı Harbiyede vazifeli Bulgar Generali Paneff’ den dinledim" diyecekti.
Sayfa 29 - Kazancı KitapKitabı okudu
Opera ve Savaş
"Sofya'daki ilk günlerinde operaya gitmişti. Balkanlar'da Sofya, Bükreş operasıyla birlikte en ünlü olandır. Kendisine refakat eden Sobranye üyesi Şakir Zümre Bey'e o günkü temsilden sonra 'Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım' demiş. Opera bir tertip ve disiplin işidir. Wagner'in tabiriyle bir "gesamtkunstwerk" yani bütün sanatların ortaklığıdır."
İttihat, Osmanlıda oğlancılık, Rabıta, 28Şubat, Apollo, Yunan...
_İttihat Terakki Cemiyeti_ _Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi… _1889 devletin
Reklam
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.