BİR KAÇ İYİ FİLM :))
Film önerisi isteyenlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum.. 1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek
BİR KAÇ İYİ FİLM :)) Film önerisi isteyenlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum.. 1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları
Reklam
“Hayırlı Cumalar” Tavsiyem
"Benim her cumam hayırlı çok şükür hatta her günüm! Sabahları uyanınca şükür ile başlar, bana verilmiş bedene güzel bir şifalı, dualı su ikram ederim ve aynada kendime gülümserim. Sonra Allah'ın seçkin kulları hayvanları doyuruyorum; bunu yaparkende, buna beni vesile kıldığı için bolca Allah'a şükrederim. Doğaya saçılmış çöpleri alırım, insanlık adına af diler, insanlık adına dua isterim. Şimdi her cuma hatırlanıyor felan eyvallah lakin çoğu insanın kuru cuması bana anlamsız geliyor. Doyurduğunuz bir kuş, kedi, köpek ya da yardım ettiğiniz bi aile ya da nefes olduğunuz bir çocukla hatırlayın cumayı. Emin olun asıl o zaman hayırlı cuma oluyor. Velhasıl demem o ki ; Allah için o gün ne yaptın, bunun cevabında saklı o hayırlar !
Zevkler ve renkler tartışılmaz
Mı acaba? Bu cümle bana, genellikle düşük zevklere sahip olan ve bu düşük zevklere bile kendi çabalarıyla ulaşamamış, daha doğmadan zevkleri, renkleri, fikirleri ve hatta bunlara getirilecek herhangi bir eleştiride ileri süreceği argüman ve cümleleri aşağı yukarı belli olan kişilerin, son çare olarak ileri sürdüğü ve konuyu kendi lehlerine
Bir hikaye anlatmak istiyorum, bu sefer anlatacağım şey kibir dolu kalplerin bulunduğu bir şehirde geçiyor. Geceleri uykusunu, gündüzleri ise zihnini sevdiği kadın için düşünmeden feda eden Albert, bir gün bilincinin artık bu uykusuzluğa dayanamadığını fark etmiş. Artık bu mistik olgudan bir süre uzaklaşıp sevdiği kadın için daha iyi bir Albert
İnsanın yeter ki geçinmeye gönlü olsun. Yeter ki kavi bir niyeti olsun; yaşamaya, yola çıkmaya, yük almaya, dostluğa, yaren olmaya... Buluyor elbet bir çaresini. Zira gönlü olanın, gönüllü olanın devası kendinde saklı. 'Toprak kokusu isteyen yağmuru cebinde taşır' diyor Mevlana İdris, işte öyle. İkna edilen değil gönüllü olalım. Yola düşüren, yolu yürüten, menzile vardıran gönüldür zira. "Gönülden istek olunca ıraklar yakındır. Yolları bitmez gösteren isteksizliktir." diyor Tarık Buğra. Hafız-ı Şirazi bir yol işareti bırakmış gönlü olana; "Asayiş-i dü gîtî tefsir-i în dü harfest; Bâ dostân mürüvvet bâ düşman müdârâ" /İki cihanın rahat ve selâmetini iki kelime tefsir eder; dostlara karşı mürüvvetkârâne hareket etmek, düşmanlara karşı da sulhkârâne muamele etmektir. " Mürüvvet' kelimesini Ömer Nasuhi Bilmen şöyle izah ediyor; "Mürüvvet insanlığa uygun olan şeyi yapmak, güzel görünen şeyleri alıp mezemmeti müstelzim olan hallerden kaçınmak demektir." Son zamanlarda şu tefekkürü talim ediyorum kendime; Her şey geçer, her şey değişir. Mevsimler, mekanlar, zamanlar, kalpler, sevgiler, nefretler, makamlar, şahıslar, doğrular, yanlışlar, kurallar. Geriye sadece hisler ve ameller kalır. Biz insan kalalım. İnsaniyetle hatırlanalım. Geçip gidecek olanlardan ahlâkımızın güzelliği ile selamete erelim. Geçinmeyi, geçebilmeyi, geçip gidebilmeyi, ömür hırkasını gönül ipinden örebilmeyi niyâz edelim Mevlâmızdan. Vesselâm.
Reklam
945 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.