Ben vedaları sevmem albayım. Hiç gitmesin insanlar. Hele gelmemek üzere giderlerse, çok üzülürüm albayım, dayanamam. Gelmemek üzere gidenler çok sevdiklerim olur genelde. Bi de bir hikaye bırakır ki geride, noksanlığın daniskası içinde. Ölse, öldü dersin, ama ölmez onlar. Ölmesinler de. Ölürlerse bi kere daha üzülürüm. Çünkü koklayamazlar bir daha
“Yokluğun nesi anlatılırdı bilmiyorum belki senelerdir susup sonunda anlatmaya çalıştığım şeyin olmayışıydı kalemin önüne görünmez bir duvar çeken. Duvarlar kalemle yıkılmıyordu tarih ilk örnek olarak çıkarıyordu bunu karşımıza. Biraz vahşilik, biraz barbarlık, biraz açgözlülük, belki biraz riya bunlardan eminim ama biraz mı asıl söylemek
"Sal gitsin, dönerse senindir, dönmezse hiç senin olmamıştır" dediler kuşu saldım hala dönmedi. Şimdi bana o aklı veren ileri zekalıyı bulmaya gidiyorum :)
