Özgürlük, bağımsızlıkla aynı şey değildir. Bağımsızlık kısıtlamalar olmadan hareket edebilmek ve hükümet kuruluşları veya otorite tarafından fiziksel olarak kontrol altında tutulmamak anlamına gelirken, özgürlük dışarıda olan hiçbir şeyin içsel huzur ve tatmini bozamadığı bir ruhsal durumdur. Hapishanelerde özgür insanların bulunduğu, dışarıdaysa kısıtlanmadan dolaşabilmelerine rağmen aslında tutsak olan insanların varlığı herkes tarafından bilinir.
İstediğiniz kadar uyarı yapabilirsiniz, ama meraklı ruhlar yine de evden çok uzak yerlere seyahat etme macerasına atılacaklardır.
Ruhlar aşağı boyutlara, buralardaki yaşam deneyimi aracılığıyla öğrenmek, gelişmek ve evrilmek için geldiler. Bir ruh bu düşüşü bir ‘günah’ ya da ‘hata’ olarak görmektense, yalnızca bir ders (her ne kadar zor olsa da) olarak görmeye başladığında, o ruh şifalanma yolunda ilerliyor demektir.
Başka bir ifadeyle, yüksek bilinç durumuna evrilmemize kimlerin karşı çıktığını ortaya çıkarmalı ve defalarca yeniden köleliğe ve karanlığa gerileyişimizden sorumlu olan parçamızı iyileştirmeliyiz.
Son dönemlerde savaş mimarlarından biri, yarım milyon insanı öldürmenin sadece bir ülkeye demokrasi getirebilmek için ödenmesi zorunlu olan bir bedel olduğunu söylemiştir. Böylesi bir cinayet silsilesinin ne tür bir demokrasiyle ilgili olabileceğini merak etmeden duramıyor insan.
‘Düşünceler nesneye dönüşür’ deyimini duymuşsunuzdur. Gerçekten de düşünceler dışarıya yöneltilene veya içe döndürülene dek sürekli bir akım halinde bulunan enerji paketleridir.
Bir şeyin gerçekte hiçbir değeri olmadığını gördüğünüz zaman kurban kavramı yok olur; sadece değersiz olandan feragat eder ve kendinizi gerçekten değerli olana açarsınız. Sonuç olarak kurban etmeniz gereken tek şey Tanrı’dan ayrı olduğunuz inancıdır; bu da egodan feragat edilmesi anlamına gelir.
Sizin inandıklarınıza inanmayan insanları asmak veya yakmak, İsa’nın öğreteceği bir şey gibi durmuyor. Katı bir dizi doktrine inanmayan veya buna göre yaşamayan herkesi ‘eksik’ veya günahkar olarak görmek, son derece çarpıtılmış bir bakış açısıdır.
Hayattaki negatif deneyimler için minnet duymak aydınlanmanın anahtarlarından biridir, tıpkı gelişimin her zaman acı verici olması gerekmediğini fark etmek gibi.
Her varlık eşit yaratılmamıştır, ama her biri eşit derecede değerlidir.