Hicrin ile giryânım
Güldür Yâ Rasûla'llah
Derdin ile nâlânım
Güldür Yâ Rasûla'llâh
Teng oldu bana bağlar
El verse n'ola dağlar
Durmaz dil heman ağlar
Güldür Yâ Rasûla'llâh
Dil çok derd-i firkatla
Zârı kıldı rikkatla
Bir dem neyl-i vuslatla
Güldür Yâ Rasûla'llâh
Gerçi Nîl'den efzûnum
Akrâna göre dûnum
Hâlim ile mahzûnum
Güldür Yâ Rasûla'llâh
Bu kevnin mekr ü âlinden usandım ya Resûlallah
Kamu naks u kemâlinden usandım ya Resûlallah
Beni bir feyz-i lütfunla eriştir semt-i manāya ki
Bu suret ihtimalinden usandım ya Resûlallah
İki alemde maksudum bilirsin ki cemâlindir Sivânın her meâlinden usandım ya Resûlallah
Değil kâle muvafık hâl-i âlem bir temâşâdır Cihânın kıyl u kâlinden usandım ya Resûlallah
Demâdem şehd-i vaslınla beni şirin-dimağ eyle
Bu dehrin semm ü bâlından usandım ya Resûlallah
Sivânın varlığın hab u hayâle eyledin temsil Hülâsâ her hayâlden usandım ya Resûlallah
Beni lütfun ile bu ism ü resmimden halâs eyle
Salâhi'nin de halinden usandım ya Resûlallah.
Salâhaddin-i Uşşâki
Şeyhin kavlini ve fiilini, ebeveyninin kavli ve fiilinin önüne alır. (...) Zira peder ve valide fani vücudun sebebidir. Mürşid ise baki vücudun sebebidir.