Savaşın, vebanın, kıtlığın pençesinde mahvolan 1kent... 17. yüzyıl İtalya'sı. Çaresiz insanlar, çökmüş ve yozlaşmış sistem, iyi kadar kötüyü de bünyesinde barındıran dini kurumlar ve kavuşma mücadelesi veren 2nişanlının nefes kesen öyküsü. İlk kez 1834'te yayımlanan Nişanlılar uzun1dönem tarihsel romanlara örnek teşkil etmiştir...
Alessandro Manzoni, İtalyan edebiyatının başyapıtı sayılan ve çağdaş 1çok düşünce akımını da etkileyen romanında, seçtiği karakterlerle de kararlı, adil, insancıl kişiliklerin, ezilenin yanında zorbaya karşı olanların da varlığını hissettirmesi önem taşımaktadır. Aşka, hayata, kadere, dine ve adalete dair düzen içinde tüm gerçekliği ve yalınlığıyla dönemi yansıtmıştır.Yazar, 17. yüzyıl İtalyası'ndan 1çok kişinin serüvenini anlatırken, her1karaktere de dönemin toplumsal, ahlaki ve ideolojik sorunlarını yansıtarak o dönemi tüm durumlarıyla okura okadar içten aktarıyor ki olaylar sanki geçmişten değil de günümüzden gibi okuyoruz.
Veba salgınında anlattigi tüm durumun şuandan farkının olmaması bu salgın hastalıkların her dönem aynı şekilde damgasını vurmuş ya da kıtlık durumunda yaşanan acizliklerin, sıkıntıların her daim yaşanıyor ve adalet kavramıyla dinin çıkarlar uğruna kullanıliyor olması kitabın tam klasik değerde ve evrensel olduğunun kanıtıdır.
Çok severek okudum, kesinlikle tavsiyemdir, aynı dönem okuduğum Dante kitabıyla da aynı değerde kabul edilen "Nişanlılar" ölmeden önce okunması gereken #1001kitap arasındadır.
Şubat tuğla kitabı da bittiyse darısı Mart ayına :-))) Keyifli okumalariniz olsun...